İnsanız nihayet.! bir pıhtılık kan Kaf dağına benzer mağrur başımız Tecelli gününde can verince can Geride sel olur keder yaşımız
İnsanız nihayet.! mal-mülk sahibi Yunus’un dilinde yok ilk sahibi Molla Kasım’ların sigası gibi Çekilir hesaba yetmiş yaşımız
İnsanız nihayet.! nefis azsa da Bendini unutup gezip tozsa da Üstünde bir süslü BEKİR yazsa da Dil vermez kimseye mezar taşımız
İnsanız nihayet.! bir yüzü deli Bir yüzü Allah’a çevrilmiş Velî Eyyüb’ün selâmı geldi geleli Âleme yetmekte sabır aşımız
İnsanız nihayet:! maddede manâ Edeb kaldırımlı caddede manâ Mü’min sayılacak raddede manâ İnsan kıymığıdır bizim boşumuz
İnsanız nihayet.! aciz bir kuluz Ahiren evliyiz zahiren duluz Rehber Resûl’ümüz, Kur’an yolumuz Sonsuzluk huzuru iman koşumuz
İnsanız nihayet.! insanız insan Gövde dev olsa da an.. nefeslik an Geldik yalan gittik yalan Dünya’dan Bir ömürmüş hayâlimiz, düşümüz
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"Eşref'i mahlukat yaratılmışız. Türlü bilgilerle donatılmışız. Sevgi ve aşk ile hep yoğrulmuşuz. Allah'a kul olmak bizim işimiz. NENEH"
Bizim son kıt'amızı tamamlayan sözlerdi bunlar. Şiir emsalinde ve hükmünde güzel mısralardı bunlar.. ..Ve bunlar elbette rikkatli bir yürek ve hoşgörüye esir bir bedenin titreşimleriydi.. Size nasıl teşekkür etsem ki.. Saygı ve selâmlarımla can dostum.. Bekir Yalçınkaya
"Eşref'i mahlukat yaratılmışız. Türlü bilgilerle donatılmışız. Sevgi ve aşk ile hep yoğrulmuşuz. Allah'a kul olmak bizim işimiz. NENEH"
Bizim son kıt'amızı tamamlayan sözlerdi bunlar. Şiir emsalinde ve hükmünde güzel mısralardı bunlar.. ..Ve bunlar elbette rikkatli bir yürek ve hoşgörüye esir bir bedenin titreşimleriydi.. Size nasıl teşekkür etsem ki.. Saygı ve selâmlarımla can dostum.. Bekir Yalçınkaya
İnsanız nihayet.! bir pıhtılık kan,bir hakir su. Dünyaya gelişimizin ilk izharı,ve dünya denen istasyon içinde beyhu de uğraşlar içinde dönüp duruşumuz.İlim deryası içinde oluşumuzun farkında olmadan ,tıpkı deryeda yüzen balığın deryanın farkında olmayışı gibi. Ki öyle bir ilim bahşedilmiş ki insanoğluna melekleri kıskandıracak kadar büyük.Bir Evliyaullahın talebeleri dahi bir yerden bir yere uçarak tayyumekân ettiğinin ilmi,nefis emaresine herzaman galip gelen bir sıradan şahsın bile gözünü kapatıp,mânâ alemini seyrettiği ilim,vaaz verdiği kürsüden kolunu uzatarak “Yetiş ya hazret !himmet et “ nidasını duyduğunda gemiyi kurtaran ilim,Hazreti Yusuf A.S ın sabrı ile bir kapıda kırk yıl kalarak “Hamdım piştim Elhamdüllillah” dediği ilim, Sevgili Peygamberimiz iki cihan nuru,âlemler onun yüzü suyu hürmetine yaratılan ve nihayetinde bir insan olan ve insan oğluna bahşedilen Hz.Muhammet S.A.V efendimizin ilmi,ve Hadisi Şerifine mazhar olan,Cihan Padişahı iken Ebul Vefa Hz.lerinin kırık bir tahta kapısından içeri girmek için destur istediği halde izin verilmeden geri döndüğü,”Bunda da bir hikmet var lalâ “ dediği ve üzüntüsünü sadece hikmetine yoran cihan padişahının aldığı ve ona verilen hocalarının ilmi, İnsanoğlu ve hihayetinde biz insanoğlu.Mânâ deryasında yüzen ve haberi dahi olmadan beyhude işlerle ömür tüketen biz insanoğlu.İlim uzakta değil taaaa kalbin kapısının hemen dışında,aç kapıyı ve onu içeri al. Havai şiir alışkanlığına saplanıp kalmış şair olarak evet böylesine derin mânâlar içeren ve ruha mıh gibi saplanan şiirleri okudukça yazdığım şiirlerden utanır oluyorum. Ve yine böylesine mânâ dolu şiirlere duyarsızlıkta ne yazık ki içimi acıtıyor.Teknikten ziyade hiç bir anlam içermeyen şiirlere dahi tutulan alkışlarında mânâsını çözemiyorum. Ama şu da bir gerçek ki ; Ne kadar anlatırsan anlat,söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır. Hayırlı Cumalar diliyorum.Selam ve saygılar Sayın Hocam.
Bu kadar himmet ve hikmet vukufçusu olmak.. Ebul Vefa Konevi Hazretleri'yle, Hz. Fatih Sultan arasında geçen ve devletle din işlerini karıştırmama nasihatından doğan nefsi terbiyeyi bize yeniden hatırlatmak.. Ne kadar, bu yavan düzene ibret olduğu hâlde öğretilmeyen, öğrenilmeyen ve okutulmayan ilmî, dinî ve tarıkî değerler varsa bize yeniden okutan muhterem ve muhteşem kardeşim.. Fevkalâde içe işleyici ve mantığımızı cereyana tutan sözlerinizden dolayı size çok teşekkür ederim. İşte bizim beklediğimiz yorumlar bu nev'iden olanlardı.. Sizden emanet almış olduk. Selâm ve dualarımla Bekir Yalçınkaya
Bu kadar himmet ve hikmet vukufçusu olmak.. Ebul Vefa Konevi Hazretleri'yle, Hz. Fatih Sultan arasında geçen ve devletle din işlerini karıştırmama nasihatından doğan nefsi terbiyeyi bize yeniden hatırlatmak.. Ne kadar, bu yavan düzene ibret olduğu hâlde öğretilmeyen, öğrenilmeyen ve okutulmayan ilmî, dinî ve tarıkî değerler varsa bize yeniden okutan muhterem ve muhteşem kardeşim.. Fevkalâde içe işleyici ve mantığımızı cereyana tutan sözlerinizden dolayı size çok teşekkür ederim. İşte bizim beklediğimiz yorumlar bu nev'iden olanlardı.. Sizden emanet almış olduk. Selâm ve dualarımla Bekir Yalçınkaya
Elbette şiirin dilinden anlayan değerli edebiyatçıların duygularını reelleştiren doğru sözlere itibar emeliyiz. Şiirimize dair analizinizin yorumu bize düşmez. Size katılmaktan başkaca bir çaremiz de yok.. Dedikleriniz adına size minnettarlığımı bildirir, saygılar sunarım. Bekir Yalçınkaya
Elbette şiirin dilinden anlayan değerli edebiyatçıların duygularını reelleştiren doğru sözlere itibar emeliyiz. Şiirimize dair analizinizin yorumu bize düşmez. Size katılmaktan başkaca bir çaremiz de yok.. Dedikleriniz adına size minnettarlığımı bildirir, saygılar sunarım. Bekir Yalçınkaya
İnsanız nihayet.! mal-mülk sahibi Yunus’un dilinde yok ilk sahibi Molla Kasım’ların sigası gibi Çekilir hesaba yetmiş yaşımız
İnsanız nihayet.! nefis azsa da Bendini unutup gezip tozsa da Üstünde bir süslü BEKİR yazsa da Dil vermez kimseye mezar taşımız ********************************************
İstemsiz geldik belki de istemsiz gideceğiz. Elimizle ne yaptık onunla şükür edeceğiz İnsan olan yanımız çokca gelir ise tartıda O meyanda kıldan ince sıratı düz edeceğiz............Cemilce
Dostum böyle bir yorum ekleyim dedim. Sevgiler gönderiyorum.
Eklemeyi şiirin esaslarından alıyor ve dayanak kabul ediyorum. İşte şairler arası fikir ve meslek birliğinin zaruret noktası buradadır. Nasreddin Hoca'nın nüktesab beyninden Dünya'nın merkezini aramaya bilmem lüzum var mı.. İşte hakikat önümüzde.. Güzel düşünüp güzel yazdıktan sonra havai şiir alışkanlığına saplanıp kalmış şairler kendinden utanacaktır. Haksız mıyım Cemil kardeşim? Cum'a'nızın hayırlı olması temennilerimle Bekir Yalçınkaya
Eklemeyi şiirin esaslarından alıyor ve dayanak kabul ediyorum. İşte şairler arası fikir ve meslek birliğinin zaruret noktası buradadır. Nasreddin Hoca'nın nüktesab beyninden Dünya'nın merkezini aramaya bilmem lüzum var mı.. İşte hakikat önümüzde.. Güzel düşünüp güzel yazdıktan sonra havai şiir alışkanlığına saplanıp kalmış şairler kendinden utanacaktır. Haksız mıyım Cemil kardeşim? Cum'a'nızın hayırlı olması temennilerimle Bekir Yalçınkaya
İnsanız nihayet.! mal-mülk sahibi Yunus’un dilinde yok ilk sahibi Molla Kasım’ların sigası gibi Çekilir hesaba yetmiş yaşımız
İnsanız nihayet.! aciz bir kuluz Ahiren evliyiz zahiren duluz Rehber Resûl’ümüz, Kur’an yolumuz Sonsuzluk huzuru iman koşumuz
İnsanız nihayet.! insanız insan Gövde dev olsa da an.. nefeslik an Geldik yalan gittik yalan Dünya’dan Bir ömürmüş hayâlimiz, düşümüz
ne denebilir ki bu şiire.... ben bittim...harika olmuş şairim. müthiş güzel duygulara sevk etti beni.. saygı ve tebriklerim sizinle.. nur olun, var olun... saygılarımla...
Bu şiire; hakikat ilminin en cüz'i bir kırıntısı denilebilir can şairim Gökhan! Bu şiire; edebin Mevlâna kapısında bekleme mühleti, Yunus'un himmet kapısında ibreti alma çabası denilebilir. Bu şiire; Rabb'in bir çamurdan insana.. bir pıhtıdan can hibe ettiğini bilmenin vesilesi denilse de, bunu idrak edemez beyinlere yeni bir hakikatin rektevesi denilebilir.. ..Vesaire, ama netice insanın insan olduğunu bilmesi esastır. Selâm ve dualarımla sevgili kardeşim.. Bekir Yalçınkaya
Bu şiire; hakikat ilminin en cüz'i bir kırıntısı denilebilir can şairim Gökhan! Bu şiire; edebin Mevlâna kapısında bekleme mühleti, Yunus'un himmet kapısında ibreti alma çabası denilebilir. Bu şiire; Rabb'in bir çamurdan insana.. bir pıhtıdan can hibe ettiğini bilmenin vesilesi denilse de, bunu idrak edemez beyinlere yeni bir hakikatin rektevesi denilebilir.. ..Vesaire, ama netice insanın insan olduğunu bilmesi esastır. Selâm ve dualarımla sevgili kardeşim.. Bekir Yalçınkaya
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.