rengimize baksalardı ya,içimizi sıyırıp geçtikten sonra
düne kadar evcilik oyunundan bozma bir pollyanna
ne alıngan oldu,seyr-i seferlik,yapma ruhumuz
şu çınar ağacının gölgesinde de hala durur mu gümüşten yeminlerimiz?

yol kenarı iki-üç fahişelik,nuru yüzde aramanın serveti
al getir ilk aşkını,ferman et içinde kalan toz dumanı
ellerin titrer mi hala?ya da yüzün kızarır mı o toz pembe sevdaya?
dansözü zil takıp oynatana kadar,ilk aşkın zaferi

tükenmek bilmez bir umut yeşerir o yalpalanmış gözlerde
ne dem vurur nameler? ne de içerlemiştir faslın-a göz/bebekler?
kırılan kalbin bir konforu yoktur,olmayacakta yeri gamzelerinin?
hala bir yerlerde toplaşmıştır,çalınmış riyakar sözlerin

yatıp bir gece,büyütse koynunda uyuyan düşlerini
uykularını kaçırsa bir deli sevda,sallasa ayaklarında şiirleşen sevdiğini
yakût istemese de bir kuru ekmeğe talim etse,
yine de beklemez,yerin dibine batmış sefil ihaneti

kefenin baş/ucuna biriktirir,yıkılmış,oluk oluk akan kanları
bir şiir yazmalık tecellisi kalmış,bir de hiç gitmez yanından hayal-i perisi
kardelen aşkına bir yazgı,yeşil ışık yakmıştır renksiz sinesi
hani başka ne kaldı söylenmemiş,yaşanılanların hiç mi yok bedeli?