6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1514
Okunma

I
Şık bir hatun ince belli
Her sabah vapurla Kadıköy’e geçiyor
Günün modasında saçları koyu kızıl
Gurur abidesi gibi kalkık bir burun.
Kalabalıklar içinde seçiliyor hamfendi
Cebinden konuşurken edalı işveli
Ağırdan satıyor kendini belli
Sesinin damarlarında senfoni gizli.
II
Erken öğrenmiş ağır gitmeyi
Sağlam adımlarla yukarı çıkmayı
Sakin ve telaşsız sınıf atlamayı
Öğretmişler öğrenmiş oya gibi oymayı.
Yoksul bir kız her türlü anlaşılır
Biraz sıkıştır çözülüp dağılır
Cebinde üç kuruş yüzü asılır
Salya far, sümük rimele karışır.
Ancak bu kız dosdoğru bulmuş o yolu
Tüm asaleti yüzünün ardında saklı
Kısa zamanda zenginliğe karışacak
Yerküre topuklarından mahrum kalacak.
III
Bir şeyi anladınız ama hiç bir şey!
Ondaki büyü geliyor nereden?
Kalkık burnuna ilgiyle bakan
Erkek gözlerine zaptu rapt eden.
Vapurda ayakta kaldık çok kalabalık
İnsanlar bir ona bakıyor alık alık
Martı deniz bulut kara vapur kayık balık
O camda kendi siluetine hasret bayık!
Tüm gözler onda erkek kadın
Onun gözleri dudaklarında kalın
Kendi içine ha düştü ha düşecek
Nefsinin hasretine doyum verecek.
IV
Vapur camı ses verse bir güzel anlatır
Tüm güzelliğin görüntüyü verende olmadığını
Aynanın ışığın rengin ve gözlerinde
Her şeye bir parça katkı yaptığını.
Dinle küçük hanım:Çekici olabilirsin
Ama bil ki çokta güzel değilsin
Senin tüm bu burun büyütmelerin
Alnına allık gözlere sürme çekmelerin.
Dinle küçük hanım:para etmez güzellik
Bacaklarını saran şu mavi kot olmasa
Beş para etmez! Popon yuvarlak
Ve hafiften kalkık durmasa!
Ama iş ona bunu kim anlatacak!!!
FOTOĞRAF: ATA ALBAN