5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
994
Okunma

yollarından seslenişlerin en çığlık halini duyuyorum
bilemezsin bekçi,
senin kaldırım tozlarındaki boğukluğundan,
ben her gece oturup,izlerini sürdüğün kaldırım taşlarına bakıyorum..
gövdemi teslimiyet altına almış bir zincir gibi tutsak iklimler
her yağmur tanesi senin koruman altında,
ıslak tenimden yüreğime geçiş nakli,bulunmuyor senin limanında
vakitsiz çalan çanların yok bir tesellisi,yok bir gayesi
her güz bitiminde,
boynundan bir ip ile taşlı topraklı geçişlerineydi serzenişler
bilmedin bekçi..
aradığım buğulu gözler,niyetinde hiç değilim bilesin
içgüdüsel bir kargaşa hali,halimin de en yakışanı sensin
kanadı kırık bir güvercin edasına gülerdim hep
komşuya değil de yine banaymış kısmet
kollarını bir uçurtma büyüklüğünde açmanı tasarladım hep
kırıldım sessiz evin,boş şehrin,yalpalanmış kaldırımların
en işlek caddelerinde
bir kurdalem kaldı saçlarımda,küçüklüğümden emanet..
yollarıma pardesü sermişsin,üşümeyim diye
durgunlaşmışsın bekçi,almışsın göz hapsine
bu fedakarlığın bir sebebi yok mu dersin?
hep korur,gözetirdin tamam ama
bende hiç alışık değilim ki,yanlış anlarım
bir his uyanır genç kızlığımdan kalma
gördüğüm ilk iyilik meleğini aşk sanırım..
5.0
100% (3)