4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1004
Okunma

senin gözlerinin rengini yazsam satırlara
sayfalara yenik düşerim
bir boşlukta avutsam gamzelerini,
aradan çıkar belki,
savunmalara yenilirim
en sert halimle yanaşsam baş/ucuna
koklasam,dokunsam saçlarını
hani bir volkan olur,ateşten bedenin
bir kelebeğin hayalleri kadar kısadır cesaretim
sevemem
giderim
baharın açtığı buğday sarısı yüzün rengi
bulutların en dağınık,
en ton ton hali yaşlı ninelerin
sevmelerin yerin dibinde haykırışı
hangisi senin makberin bilemedim
fütursuzca,
kem/küm eder gibi serzenişlerim
piyono sesine yakışır,alt dudağı büzülmüş
rengi ihtiyatlı,eli cebine gömülmüş
kalbin içinde senkronize halimiz kalmamış
ahı paylaşalım derken,
eş zamanlı olmuş melodilerimiz
bir fısıltı hali bile duymadım
gecenin matemini koynumda avuttum
pek küçücüktün,seyrinle hicrandan kovuldum
harab-ı biçare olup,aşkınla avundum
sen tek cümleli yalnızlıktın
gülme sakın intizar olmuş halime
benim yalnızlığımda bile sen vardın
içimde kanayan devasız bir yara olmuş kalbin
lütfun yoktu ki paylaşmaya,
uğruna neleri feda ettim
mümkün mü sabrımın kanatların açması?
sandım ki gönülde bir gül vereceksin
bu aşk senin eserin,
ayrılık emanetin
dalında bir perçem hazan
yediverenlerin halidir yaman
yüzüme baka baka gittin
buğulu erguvanların sabr-ını tükettim
kürdili-hicazkar meyanında sitemlerim
rast beşiğimin sallayanı,bir mendillikti,şeker verip kandırmaların
derdini ayaklar altına aldım
goncalar serdim
hangisindedir niyetin?
hangisineydi gitmelerin?
hasretini duvarların rutubetli odalarına serdim
üzerine bir çatı ekledim
dön diyebilmek için
aylarca,yıllarca kurumasını bekledim
sen gelmedin
gelmedin
gelmedin
yine vakti değildi gitmeLerinin
5.0
100% (1)