6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
999
Okunma
güzel yürekli dört insanın "atlası yırtık dünya" isimli şiirime kattıklarına cevaben, dilimin yettiğince kattıklarımdır okuyacaklarınız.
hepsine ve okumaya değer bulan dostlara
tebessümlerimle
I.
(kalimera’dan)
bırakın
açık kalsın kapım
dikmeyin
yırtılsın
beden denilen esvabım
ben her giden gönülde
yanmaktayım
dokunmayın
ağır bir romanda soluklanmaktayım
(eskici’den)
inkarıma yeminli yüzüm
ricad ki
yazgımdaki romanlara düştüğüm kirletilmiş önsözüm.
bırakın
açık kalsın kapım
rüzgar girdiğinde gözlerimden içeri
ceyran yaparsa
kork-mayın
.
.
.
II.
(çavlan’dan)
varsın
(ç)atık kaşlar kalkmasın
(g)özden katreler tutulmasın
gün/eş/ de gömülsün...
en son
(h)içimi öldürdüm
kalmadı söz söylemeye
susmalı...
(eskici’den)
ve bakmalı ardına aynaların...
(H)içinde hüzün,
(Z)aman vermez acılarda tazelikler.
usulca sokulmalı sonra yeniden (S)uslara
(D)üşüşmüş uçurtmalar görüyorsun işte gökte.
(K)aldım gitmiyorum hiçbir yere..
III.
(belemir öztürk’ten)
zaman geçse de faydasız,
trombositler düşük..
daha çok kanar bu yara.
(eskici’den)
pansuman saatlerinde
ayyaş gezer terzimiz...
temiz çarşaflara hasret
kuş sesinde garip feryatlar
duyulur.
dinlersen tabi
ve asfaltın kirinde
zehirinde
sertliğinde
yine göğün yamalı yüzü...
görürsen tabi
.
.
.
VI.
(dellysedat’tan)
dünya,
şimdi rotasını kaybetmiş
solgun bir atlas..
bırak utan(ma)sın gökyüzü.
(eskici’den)
ve ağaçlarında şehrimin
salıncaksız büyümesin çocuklar...
düşlerde yalana çok yer var
yerde kirlenmesin
yitirmediğimiz o mavimsi bayraklar.
5.0
100% (3)