I.

(kalimera)

bir eski libastım
yarım kalan demlerdeydim
yırtılan her sesin
içli düşen izlerinde
var oldu canım
riyasız sunulan her gönülde
ben şimdi yenilenirim
dost tebessümlerde

(eskici)

göğe salarım uçurtmalarımı yeniden
inat bu ya!

/küstüm rüzgarına
oynamıyorum/ derken bile
yürekte sıcaklığın
dudağımda tebessümün
’sona kalan nefer’e siper gibi...
bekliyorum

(kalimera)

bir siper kazdık
içine gülden narin
sevgiler doldurup

sakın atmayın
üstümüze toprak
biz gökyüzünden
yıldızları indirip
o siperde
mutluyduk

.
.
.

II.

(çavlan)

güneşi batmış ayı tutulmuş geceyi
göğün misafir ettiği bu saatler
dur diyor
içmeye bir yudum yıldızım kaldı
oturdum dizleri kırık masasına
içiyorum kana kana
iyi ki gitmemişim
aydım...:)

(eskici)

gitsem,
aylaklığa abanırdı belki ayaklarım
kaldım ya hani dikiş tutmaz göğünde
orada biraz senden
biraz benden
acılara bandım...

(çavlan)

madem ki vardı acı
ve madem ki
bizimdi
ya sonlanacaktı
yer gök beraberliği
ya da kabul edecekti
bu gücü...

.
.
.

III.

(atilla güler)

dudaklarımı diktiğim iğne ve iplik
parmaklarımı da diker mi
ki yırtılan atlasa bir yama yapsak
bir elden

(eskici)

eski çocukluğumuz bize güler’mi