2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
812
Okunma
aynasız bir sandıkla başlıyor gün
kavruk gecenin külü
damakta ayrılık tadı
uzanmıyor ateşine
yüreğim
kendini yakacak kadar büyüdü
şarap iziyle çoğalan hayat
dudağında yalnızlık buğusu
uçurum izinde yürüdüğü / ıslak
yağmur sesiydi deniz
köşelerinde hiçlenen çember
ce/bir
hesapla yıllandı şehir
baktığı yerlere saklanıyordu Yusuf
avuntuyla büyüyen sokaklarda
bekleyenlerle dolu evlere
dinsel gülüşüyle
kalabalık getirirken korkuyu
babalar
sormasınlar; ‘umut nedir? ’
gün / cevaplarıyla bitecek
ve
zarif bir mucizeyle çağrılacak
doğacak ilk çocuğun adı
yeninde kırıklarıyla büyüyecek…
Gönül! !
MUSTAFA KAYA