16
Yorum
0
Beğeni
4,8
Puan
1031
Okunma

Hikâyeden şiire uyarlanmıştır.
Gezinirken ormanda, tilki kendi halinde;
Görür geyik budunu, bir ağacın dalında.
Karnı açtır. Velâkin, içine şüphe düşer!
Kontrol eder geriyi, ardında niyet eşer!
Geyik budu bağlıdır, bir bombayla tuzağa;
Bunu görüp durur mu, hemen kaçar uzağa.
Başını kor ayağa, sessiz yatar soteye;
Gözü geyik budunda, sakin bakar öteye…
Biraz sonra kurt gelir. Bu duruma şaşırır.
Görülmüş mü böylesi, tilki butla bakışır!
Kurt merakla yöneltir: Dostum, ne yapıyorsun!
Tilki sakin cevâplar: Hiç, öyle yatıyorum.
Neden budu yemez de, aval aval bakarsın!..
Bugün orucum desem, manzarayı çakarsın…
Kurt: Bari ben yiyeyim, karın ağrım son bulsun.
Tilkide bir nezaket: Buyur, afiyet olsun!
Kurt buda uzanınca, bir patlama toz duman;
Ve göklere savrulur, feryat, figan, “Of, aman…”
Kurt perişan yatarken, hareketsiz yaralı;
Tilki buda yanaşır, yerken olmaz oralı.
Kurt kızgın: Lan şerefsiz! Oruçluydun sen hani?
Tilki: Demin top attı, duymadın mı? Pes yani…
26.09.2006 15:48
03.10.2006 07:18
Salih ERDEM / AYDIN
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)