0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
852
Okunma
ne kadarını tutuyoruz
avucumuza düşenlerin
sihrini kaybetmiş bir illüzyonist gibi
hangi gözleri aldatabiliriz daha fazla
ne kadar alkış duyabiliriz
galasında bu gösterinin
yorgun ve alkollü beyoğlu gecelerinin
kaçında daha
huzurlu bir uyku karşılığında rehnedilebilir bu beden
hangi kadın kollarında
uyanılırsa sabahın bir vakti
mutlu bir isyankarlık yayılır dudaklarından
ne kadarını susabilirsin ki?
bunca ertelenmişlikler içinden
başka bir adamın kadını olmaya hazırlanırken sen
nasıl devam edebilirsin ki
hiçbirşey olmuyormuş gibi
bu hayatın en koyusunda
en kuytusunda sakinliğin
başka bir adamın koynuna verirken seni
ne kadar daha böylesine sakin
ve umursamıyormuş gibi
yazabilrsin...
kırılırken buzdan kuleler içinde
üşürken en ayazında bir haziran gecesinin
insan erteler ya bazen
en inanılası gerçekle yüzleşirken
buda geçer gülüm...
geçmiyor işte
derken
kastın ömrümeyse eğer
o çokten geçti
o adamla mutlu olacaksan eğer
seni sevdim’li zamanlar bir edebiyat fiili...
buda sonsa eğer
n’olur
bir daha başlamasın
bu sensizlikten yorgun gecelerin
ertesi gelmeyen caresizlikleri...