Başlangıçlar gelişleri artlarında,
Bitişleri de getirirlermiş.
Doğumun ölümü peşine taktığı gibi.
Tutunduğun dallar olur bilirsin,
Can gibi,
Bıraksan düşeceksin,istemezsin bırakmak.
Zor gelir alışkanlıklarından ayrılmak.

Nasıl başlamıştık bir düşün,
Bir temmuz akşamıydı,
Yıldızlar ayla dalga geçiyor du,
Filizlenirken yüreklerimizde sevdamız.
Usuldan bir rüzgar esiyor gecenin sinesini okşuyordu.
Karanlığın ardında gülümseyen bir güneş vardı
Ve sadece ikimiz görebiliyorduk
Sen benim yüreğime ben senin yüreğine düşüyorduk.
Hatırladın değimli,
Ben hiç unutmadım ki.
Unutturmadın ki.
Her gözlerime bakışında karanlıklar ardında ki güneşi,
Ayla oynaşan yıldızları gördüm,
Ve sen hep içimde büyüdün.

Biliyorum saçımın teli incinse,
Sol yanında bir sancı peydahlanırdı,
Kıyamazdım ela gözlerime bir damla yaş düşsün.
Küfrün bini bin paraydı,sorardın seni kim ağlattı.

Sana bir ömür bir aşkın sözünü verdimdi o gece yar,
Hatırlar mısın bilmem.
Elimi yüreğime koyup sana bir yemin etmiştim
Bizi ayıracak bir şey var soğuk toprak demiştim.
Ne seven kalbime ne sana ihanet ettim
Unutmadım yar unutmadım.
Ben sözümü tuttum,

Ardımdan kahpe deme,
Sözünde durmadı deme.

Şimdi sana bir kara haber var,yar hayattan.
Bir başlangıcın ardından acı yüklü bitiş,
Ayrılık var sana canından.

Bak soğuk topraklar aşık olmuş bana,
Koparıyor o adam yüreğinden beni.
Ben sensiz ne yaparım,ben vurgunum sana,

Sana taptığım için olsaydın şimdi yaradan,
Biliyorum yollamaz çeker alırdın avuçlarına,
Bir aşk daha yaratırdın topraktan.

Zaman şimdi ayrılığa yol alıyor,
Affet beni yar bak toprak çağırıyor..