5
Yorum
0
Beğeni
4,7
Puan
1297
Okunma

/İçimdeki sen konuşmak istiyor/
Sözcüklerin kanat takıp uçuşları gibi
Fırçam saçılıyor tualimde
Her savruluşuna renkleri
Damla damla delip geçip
Akıyor yüreğime.
Ne gecesi belli
Ne gündüzü…
Kilitlenir gözler sönmeyen ışıkla
Fırça işlerken günahını açık açık
Sürülürken tuale
Oynaşır renkler birbirine değdikçe
Geçtikçe renkler birbirine
Gözlerin sürmesi yayılır…
Bir masala dönüşür kıpırdanışlar
Gün geceye
Gece güne dönerken
Fırlar sarı, kızıl, kahve!
Yamar kendini, yayar yaprak yaprak
Döker perde perde
Eylül’ü tualine...
Ne geceyi tanır
Ne gündüzü…
Eser ardı ardına savruluşlar
Kıyam var
Ateş var
Su var
Bir zerre kalmaz dokunulmayan
Karışmayan birbirine.
Bulanmış, yorgun
Bırakırken kendini fırça,
Tual sonsuzluğu çeker içine...
Bir daha
Bir daha okunmak isteyen renklerin mektubudur artık
Bir daha
Bir daha yaşanmak isteyen mutluluğun resmi...
/Zaman inceltirken takvim yapraklarını
Ellerim yalnızca seninle tutar... /
ezgi ç.
5.0
67% (2)
4.0
33% (1)