1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1103
Okunma
herhangi bir noktadan geçen
sensizlik,
ve hiç olmayan varlığının anıları
çelişki içinde boğuluyordu,dalgalarla
ceketinin kabşonunda hüsran,
benim zulamda ise
çakmağım,sigaram
ve senn
beynimde, çabucak ders bitse düşüncesi
ve senn
parmaklarımda, yokluğunda yarattığım resmin
ve senn
sana söylemek istediğim
çok cümle vardır,
anlayabileceğin dillerde,
ama renkli cümlelerin arasından
sıyrılıp gelen öyle bir cümle var ki;
kelimeleri,hangi dil ailesine mensup bulunmamış,
ve atalarımız da kullanmamış
daha önce sözlerinde,
şimdi ise karşımda
tüm noktalama işaretlerini
işgal eden sensizlik
ve hiç olmayan varlığının anıları,
çelişki içinde boğuluyordu, dalgalarla
ceketinin kabşonunda hüsran
benim zulamda ise
çakmağım,sigaram
ve senn
sana aitlik ekiyle bağlanmıştı,
tüm ege kıyıları
bir yakasında sen
karşıyakasında yine sen,
ezgili sesin vurur
beynimin içerisinde,
sonra cennetten bir melek gelip
müjde verir
o ana kadar bilmiyordum adını o melekten aldığını,
gözlerine bakmayı
yasaklamıştın bana
halka açık alanlarda,
yüzüne mayın sürmüştün
dokunamıyordum suretinin yumuşaklığına,
koynunda ılık bir sevda yumağı
bekler yarınların aydınlığını,
karla karışık yağmur yağar saçlarına,
ayıklarım tek tek,
yağmuru bırakırım sadece,
yağmur kokulu sevdalara düş diye.
oysa;
tüm yağmur kokulu sevdalarda
sensizlik
ve hiç olmayan varlığının anıları,
çelişki içinde boğuluyordu dalgalarla,
ceketinin kabşonunda hüsran
benim zulamda ise
çakmağım,sigaram
ve senn
tüm otobüs yolculuklarına inat,
koşuşturmalar yaşadım
yetişkinliğimin çocukluğunda
çünkü hedefte senn,
yüreğinse
yeryüzünün daha önce
hiç görmediği en beyaz gelini
ve yangınlarda bile atmamıştır rengi
vazgeçmemiştir duruluğundan,
ki;
bilirsin yangınlar kül eder tüm güzelliklerin renklerini.
bize hep öğüt verdiler acemiliğimizde,
oysa onların amacı,
kendilerini yukarda bulmaktı
ve verdikleri öğütleri kendileri hiç uygulamamıştı
sen yüreğimin sevda örgütünün
bana verdiği
tek anlamlı öğütsün,
şimdi,yoksun kaldı yağmurlardan
yurdumun çiftçiler,i
el konulmuş tüm demirbaşlarına
iyi ki;
yüreğime seni düşürürken
kredi çekmedim kimseden,
sen yüreğimin çiftçilerinin en büyük ekinisin
hatta
düşünmedim bir kere bile
ihraç etmek, seni yüreğimden
ama şimdi yüreğimin tarlalarında
sensizlik
ve hiç olmayan varlığının anıları
çelişki içinde
boğuluyordu dalgalarla
ceketinin kabşonunda hüsran
benim zulamda ise
çakmağım,sigaram
ve senn
seni yakamadım
yokluğuna bir nefes sigara yaktımm
...