2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1074
Okunma
Boğazıma kadar dertle gömülmüşüm,
Boğazımdan geçmiyor ölüm...
Üzerime her ne serpiyorlar ise toprak değil!
Olsa bilmez miyim?
Dizlerimi kanattığım günlerden kalma bir aşinalık yatıyor şimdi yatağımda,
Dizleri kanlı,gözleri yaşlı
Sözleri gam yüklü bir çocuk şimdi bende kalan ne varsa...
Dolu dolu olmuş gözlerim,
Öyle kurak ki bu yerler,
Dolu dolu yağıyor kahır ve keder!
Dizlerime kadar acıyla sarılmışım,
Dizi dizi kazınmış alnıma,alın yazım...
Beni neyle anıyorsa,onlar anılarım değil!
Olsa bilmez miyim?
Yaşanılan her ne varsa,iyi veya kötü hala avuçlarımda,
Bir an geliyor hapşuracak oluyorum;
Aynada kalmış sliüetimden bir ’çok yaşa!’
Ama yaşam ile ölüm arası bir iskambil oyunu,
Nerden bileyim ki ecelin huyunu?
Bir as,bir papaz ve bir vale;
Düştün mü ey aşık şimdi yerlere!?
Düşlerimin en mavisine kadar karalar bağlamışım,
Kara kara bulutlar düşmüşler,bilmemişim...
Ne zaman baksam bir pencereden dışarı,
Bir balkondan aşağı;
Hep aynı çocukluğu sevmişim!
Her eğildiğimde bir misket düşürmüşüm,
Her düşürdüğümde düşmüşüm,gerçek sanmışım...
Öyle yanılmışım
Ve öyle yanlışmışım ki;
Ne kadar doğrum varsa götürmüş hepsini!
Mavi önlüğü içinde,öğrenmekten uzak,
Öğretmekten aciz bir halde durmuşum.
Durduğum yerde yorulmuşum biliyor musun?
Yaşıtlarım koşmuşlar,
Dağ bayır aşmışlar;
Ben odama taşmışım,sünger çekmişler üzerime...
Taşıtlar geçmiş gölgelerimden ergenliğimin,
Ben sivilcelerime karışmışım!
Aşık olmuşum çok kez anlamsız ve amaçsızca;
Şiirler karalamışım kara tahtama
Kimse okumamış.
Almış başını gitmiş aşk,benden çok uzağa;
Hiç tanımamışım,
Çok uzaktan akrabaymışım oysa!
Şimdi bir keman,bir ud sesi gibi ağır ağır kulağıma düşerken;
Sen!
Ecel tutmuş kollarımdan,
Tam düşeyim derken...
Boğazıma kadar dertle gömülmüşüm,
Ama boğazımdan geçmiyor ölüm...
5.0
100% (1)