4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1131
Okunma

Saltanat,
Kör bıçak gibi
Zehir zemberek ellerinde.
Gecenin,
Kör kütük avlusunda barındırdığın
Bir inin karasındaki göçük misali serseri aşık
Körüklediğin ateşin esaretinde...
Alt üst edersin gezegeni
Yedi yaşındaki kız çocuğunun dilindeki türkü gibi
Baharsa mevsim
Çalınmamış,söylenmemiş
Donmuş her ümitlere
Karlar yağdırır için
Hemde öyle için için.
Yaradanımsın.yarattığımsın,
Neyleyeyim
Yabancımsın
Yaşamadığım her gün kadar.
Koynunda yalanlar büyüten
Yaşamımsın.
Sancımsın iyileşmeyen,
Bencilliğin eşiğinde
Umutsun,
Sevgisin,
Kavgasın kıyısında yaşamın
Hürriyetsin
Kokusunu bile alamadığım.
Meydan okuyan güçsün
Güçlüsün
Güçsüz bedenimin sınırlarında.
Aşımsın,ekmeğimsin
Lakin ben açım.
Yüzyıllara esir
Acıların sanığısın.
Biliyorum,soğuk demirler işlemez damarına
Kanunlar da yazılmadı adına
Darağacına uğramayan ışık vız gelir sana...
Ah yüreğim!
Diyemediğim başka nesin?
Var mıdır bir adın?
Yerlerde sürünür mü senin de
Rüzgarlarda savrulmaktan yorulan yalnızlığın?
Yakınımsın uzaklarda
Sesine sağır oldum
Ürkek bir çocuğun bakışıyım nice ömrümde
Çölde susuz bir bedeviyim
Seninleyim,sensizim
Al beni diyarına
Hasretim sana...
5.0
100% (5)