8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1214
Okunma
Biliyorum
Bu bahar da öpmeyecek çiçeğini kiraz ağacı
Dönmeyecek ışığa yüzünü günebakan
Yıllara yenik kent yaşamları gibi
Tükenip düşecek yere yıldızlar!
Ve biliyorum ki,
Kasırga öncesi şimşek çatırtılarıyla suçlanacak
Kehribar içinde taşıllaşmış düşler
Kara beneğe dönüşecek kırmızısını kaybeden kıvılcımlar...
Duvar diplerine biriken tozlar gibi
Doluşacak avuçlarımıza ince sıkıntılar
Ve karanlığın gözlerine gözlerine savrulacak
Çelik yaylar gibi bekleşen gerginlikler...
Deniz yalnızlıktan uslanacak
Dalgalar başka martılara bel bağlayacak
Ve başka yağmurları bekleyecek
Tortusuna gizlenen ayrılıklar...
Ve biliyorum ki,
Çoğalıp tükeneceğiz yok oluşlar içinde
Sen çaresiz, ben bitap
Kıvranacağız bir ölünün aşınmaya dayanıklı
Acımasız parmakları arasında...
Önce can, sonra kan kaybedecek kırılgan düşlerimiz
Köşeli gölgelere meydan okuyacak labirentlerinde ruhlarımız
Ama yeniden başlamayacak
Kurnaz zil seslerinde titreşen yapay ölümlerimiz!..
Korkma! Mavi bizden yana...
Aydınlıklar ufkun sokaklarında bizi yalnız bırakmayacak
Yıldızlarla oynaşan ay, yeniden can verecek geceye
Ve yeniden sabah doğuracak
Ellerimizde uçmaya hazırlanan kent güvercinleri...
Rukiye Çelik
11.05.2009
5.0
100% (3)