Yüreğimde döl tuttu, asla onulmaz yara,
Kaç yıldır acı tütün ekiyorum dağlara...

Kafesi gagalayan, kanadı kırık kuşum,
Ben bittim de bitmedi, sarpa sardı yokuşum.

Eğilip de çok zaman, okuyorum içimi,
Gam düştü talihime, ben yapmadım seçimi.

Adem’den ne farkım var, çıksın bahtıma Havva,
Kovulsam da cennetten kurardım ben de yuva.

Yüreğim de taşırım, cenneti, cehennemi,
Ateşten güller açar, kim ne bilir sinemi ?

Geceyle beyazlıyor, karla kararıyorum,
Ateşte gülümsüyor, buzlarla yanıyorum...

Çiçeklerim sulanır, ateşten nehirlerle,
Vurulurum an be an, bana bakan gözlerle...

İmzalanır her akşam, gönül mütarekesi,
Sicilime işlenir, bir ömrün terekesi...

Günde kaç kez kırılır, kalbimin kristali ?
Acıtıyor canımı, bir eşkıya postalı!

Ne gün aş ereceğim, ben mavi dalgalara,
Kabuk bağlar mı anne, içimde ki bu yara?



Hayrettin YAZICI