Geceleri sabahlara sündürüp
Yaşıyorum bir girdabın içinde
Deli gönlü hayallerle kandırıp
Taşıyorum bir girdâbın içinde.

Kimi basmış bu dünyayı bağrına
Kim uzansa deh ediyor böğrüne.
Tükürsen yüzüne gitmez ağrına
Şaşıyorum bir girdâbın içinde.

Kimisi der ben yaşarım ot gibi,
Ya görmüyor, ya da aklı kıt gibi
Umutlarım kurşun yemiş at gibi
Düşüyorum bir girdâbın içinde.

Kimi de var bir lokmayı bölüşür
İnsan yanı dört bir yana ulaşır
İsterim ki yolum ona ilişir
Koşuyorum bir girdâbın içinde.

Zamansızlık, mekânsızlık zâr gibi
Hayallerim dağa benzer zor gibi
Çaresizlik ayaz gibi kar gibi
Üşüyorum bir girdabın içinde .

Pembe dünya için solmam mı gerek,
Sen ayrı ben ayrı olmam mı gerek,
Yüreğim yanarak ölmem mi gerek
Pişiyorum bir girdabın içinde..

Gel diyorum dinsin artık yaşımız,
Dostluk için başı çeksin başımız
Gönül ister gerçekleşsin düşümüz,
Coşuyorum bir girdâbın içinde.

28.Nisan .2009- Kırşehir