0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1056
Okunma
şimdi sen yoksun demek
hangi saat vurur böyle bir vedaya
hangi takvim sorumluluğnu alır yokluğunun
demek esmerliğin kıskandı geceyi
oysa benim uykularım hep
senin esmerliğindeydi
eksiktir şimdi ozanların dilinden nağmelerin
şimdi sen yoksun demek
6:30 treni kimi bekler ayrılışlarında
her eylem eksik bir eylemciyle başlar greve
boynundan avuçladığım kolye taneleri
yürüyor şimdi
boş kıyılarında denizlerin
cehennemden beter bir yangın yokluğun
ve yüreğin
yüreğinde çiseler yağmur taneleri
ve dökülür kolye tanelerin
şimdi sen yoksun demek
ölümden öte köy yokmuş derler
nereye gider şimdi
yetim sensizliğin çocukları
senin yüreğinde olmadığında
sevdiğim
yüreğimin ev sahibi
yoksun demek sen şimdi
kimbilir kaçıncı yüzyıldasın
milattan önce misin sonra mısın
yaşadın mı ihtilalleri ve yitip giden devrimleri
oysa ben koca bir akarsuyu
avuçlarıma sığdırıp
içirdim dudaklarına susuzluğunda
sahi yok mu oldun
yoksa kayıp kıtalarda yuva mı kurdun bensiz
çeyizine sakladığın mutlulukları aç
şimdi sen yoksun demek
parmak uçlarının sesini duymadım giderken
öksürdün mü hayalinin kapladığı odamın havasına
yanaklarıN kızardı mı sevdiğim
şimdi sen yoksun demek
demek esmerliğn kıskandı geceyi
oysa benim uykularım hep
esmerliğinde gizliydi