6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1171
Okunma
birazdan mayıs gelecek ardından haziran, öğrendiklerimi unutmuyorum
sonra yakıp kavuracağını da yaz sıcaklarının, onun için şimdi direniyorum
…… ama dinle bak, duyuyor musun
dışarıda çember çeviren çocukların, kahkahaları doluyor odanın içine
beraber dinleyelim ister misin, koyayım hemen şimdi başımı dizlerine
kitapta yazılı ağır elleri yaşamın, çizmeden alnıma kuraklık resimlerini
nasır sarmadan topraklaşan yüreğim, alışmadan ölümler görmeye yani
okşa ellerinle terlemiş saçlarımı, anlıyor musun
yüreğim çatlamadan hadi, anlat bana kırkikindileri
anlat ne olursun ….
……. bir korkulu rüya sanki, sen de görüyor musun
yuvarlanıyorum attığım her adım sonrası, kan içinde kalıyor dizlerim
senden biliyorum, tanımadan yalnızlıkları neden boşta kaldı ellerim
yoksa bir kibrit çakılır ağaçların köküne, alev sarar ormanları çığ gibi
ezber karanlığında pusuların, kör kurşunlar doldurur silahların rahmini
eyvah işte buydu korkularım, anlıyor musun
külüm soğumadan yak ateşimi, bırakma sakın ellerimi
bırakma ne olursun ….
…… bu saatler tam ortasıdır aşkların, biliyor musun
ne güzel sarar anason kokusu gibi, sarhoşluğu günbatımlarından öte
ya da şafak kızılı duygular olup, yarınları kucaklayıp serivermek önüne
nasılsa gelecek kimse yoktur, muska gibi taşırken gizlimizde gidenleri
en iyisi canımın içi, biz gene dizelerimizde yaratalım bize gelecekleri
olmazsa düşmez hiçbir bereket, anlıyor musun
ama yok işte ikimizden başka birisi, şimdi sevişmek vakti
sevişelim ne olursun ….
*
….. ıssızlıkta el sallıyor ağaç dalları, korkuyor musun
uzaklıkla değişmez yüklü bulutların yönü, sözlerini tutarsa takvimler
korkma boşa gitmedi anlattıkların, varsa eğer gelecektir kırkikindiler
bu toprağın yeşiline de konacak, med-cezir kuşlarının kanat sesleri
çember çeviren çocuklar müjdecisidir yarının, sen karartma hayalleri
yaşamak böyle bekleyerek bile güzel, anlıyor musun
zaman korsanı çalsa da tüm saatleri, sen yağdır kırkikindileri
sen yağdır, ne olursun ….
direniş takılıp gitmez göç katarlarının ardına, yaşadıklarımdan biliyorum
bak ne mevsimlerim geldi-geçti, ne eridim ne de soldum, umutla bekliyorum
Cevat Çeştepe