2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1143
Okunma
Tasviridir ontolojik station tarif-i şiir-i objektivation
Kalmadı dünyamda otonom, ne de action
Kıllarım dökülüp saçılırken real sfer’e
Ben her gün bambaşka çıkıyorum sefere
Tabakaların arasında objeler ve süjeler
Parfümler, ojeler extasi almış Ayşeler
Ve terle karışık kokan ey yüce insanlık
Çek ellerini düşümden leş kokan karanlık
Saati kırıp akreple yelkovanı nikahladım
Hel fehimte? Ben kalbimden yaralandım
Eyne tezhebu bil-gayri ene min el-hayati?
Nereye gidiyorsun yanındakiyle ey gayb-i memati
Ölüm dişi görünür men’e erkek size
Alıp götürür yokluğun dibinde bir yere
Tutmayın kementleri nefes alamıyorum
Ben yürüdükçe yaşıyor, statik kalamıyorum
Etim kemiğe yapıştı vakitsiz mi geldi vakit?
I remember şimdi kovalıyor tutamadığım akit
Teslimat zamanı gecikme olmaz ruhta
Çürümezse beklerken, mahşeri kargoda
Aldırdım dilimin kemiğini susmaz gayrı
İki hayat yaşıyorum gecesi gündüzü ayrı
Gizli kalsın cevapları sorulan soruların
Şifresidir kelimeler sustukça harlanan yangının
Ey ruh kalk ve çöz düğümlediğim ilmeği
Görmeden sonsuzluk kapısı karanlık deliği
My God Said: “küllü nefsin zâikatü’l-mevti”
Ölüm ki apansız gelir, ansız bırakır bedeni…