0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1358
Okunma
tutma beni diyorsun
bırak uyuyabileyim..
ne zamandır
anı paylaşımında
kan uyuşmazlığını aşıp
organ naklindeki başarısızlıklarımızı unutup
gülümsüyoruz aynı anda
mutluluk paylaşımında geldiğimiz son nokta bu mu?
silmiştik öyle değil mi?
hızlı aramalar listesinden adımızı
sık gorusulenler listesindeki hesabımızı
uyanılırsa gecenin bir yarısı
hayalini kuracaklarımız arasındaki önceliğimizi
değiştirmiştik öyle değil mi?
gülümsüyormuş gibi yapacaktık sorulunca
üstümüze gelinirse inkar edecektik
ne zaman bizden bahsedilse konuyu değiştirip
-Ha o’mu deyip, mutludur şimdi yeni sevgilisiyle...diyerek biterecektik
çok önce kapanmış bir yaranın
kurumuş kabuğunu kaldırınca inceden kan sızar ya
kuruyunca yeni bir kabuk bağlar
canın yanmaz
tatlı bir kaşıntı sarar
yine kanatırsın
bu defa kanamaz
yeniden hatırlamak istersin
bu defa o kadar canın yanmaz
böyle böyle mi gecer aşk acısı
bir zaman sonra
yeni sevdalar peydahlanır
insan o bir zamanlar en çok sevdiğine
artık bir dost gibi anlatır
tutma beni diyorsun
birak gideyim
seni tutabilseydim eğer
o güneşli soğuk kış gününde tutardım zaten
kal’saydınlar hala bilinmeyenleri bulunamamış bir çözümleme gibi
cok mutluyduk biz
çok bilmiyorduk ama
bilmekte gerekmiyordu mutlu olmak için
kısa zaman aralıklarına sıkışmış belki de
bu yüzden
olmayacak birşey gibiydik
olmadık
şimdi tutma beni bırak gideyim diyorsun ya
kolum kanadım kırık
sarıp sarmalayamiyorsam seni
git artık
en çok gurur duydugum yaram sensin bu bedenimdeki...