Saniyelerin kapışmalarıyla geçiyor zamanlar
ucu bucağı görünmeden esir ettik hayatı
hani seven kalpler bırakmazdı ya birbirini
sayısız kalem hüküm giymesin zaman adına




Esir etme, özgür bırak! Bana dair düşlerini
hayallerinle yaşa en çok hayale kaldık şu zamanda
sevdiğim, sevdiğine yokluğunu bırakmak değildir sevgi
ona dair hayalleri bırakmak hata zamana




uçsuz bucaksız gökyüzü kadar
kalbindeki kapıların hepsi riyakar
nasıl desem neresinden başlasam
dolmadı o miladı, gelmedi o zaman



Bana bendeki seni anlattığın gün bugün
yaptıklarınla beni revan eyledin şimdi
bugün bu haldeyiz elveda kelimesiz
yarınları yıkık hayallere teslim ettiğin zaman



Bilmezmişsin bizimkisi çok başka bir şey
ikiye bölünmüş, bir tekten ibaret beden
nerdesin şimdi neyi yaşıyorsun
söylesene sendeki mevsimin sonu ne zaman



Başkaydı işte söyledim ya
seni tanımam bile
benim hayatıma aşılmaz, duvarlar, setler
çıkardın karşıma ama senden öğrendim
benim duvarlarım, daha yüksek örülü artık




Ne değişti o günden bu güne yürekler büyüdü
alev alevde başladı, sarı odalarda kaldı
varlığımızdan haberdar, ancak bıraktığımız yokluğumuzda, kendimizi yaşadık
ne vardı? Neden böyle olmalıydı sevdiğim?
Kırılan, yıkılan, üzülen hayaller kaldı iki kırık kalple
mabedimsin artık bil
her şeye sen karar verdin ya sevdiğim, sevdiğine yokluk armağanınla
şimdi hiç duymadığını duy, hediyen ilelebet saklı kalacak



Sevgili artık zaman elveda kelimesi üzerine işliyor, ilmik ilmik
ve zaman artık elveda zamanı...


siyah inci...