1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1678
Okunma
Güneydoğuda görev yaptığım yıllardı.Günün birinde işime giderken yere tüküren birini uyarmıştım. Bak yere tükürülmez yeri kirlettin dediğimde aldığım yanıt ilginçti
Adamı uyarıp ayrıldıktan 3, 5 adım sonra, adam uyarımı içerlemiş olacak ki .Omuzuma dokundu Ve
"Havaya tükürtsem yere düşecek, sen söyle abe nere tükürem " diye yanıt vermişti
Bu diyalogtan etkilenmiştim...
YERÇEKİMİ
Hastane çıkışı işe giderken
Cadde de önümden yürüyen biri
Esmer, kısa, tıknaz agelli idi
Okkalı bir balgam yere fırlattı
Omzuna dokundum“ne yaptın” dedim
“Ne oldu ki abe ne yaptım ki ben ”
“Bak yere tükürdün, yeri kirlettin”
Yürüyüp oradan ben ilerledim
Daha beş on adım gitmeden öte
Omzuma dokunan elle irkildim
Döndüm ki geriye benim adamım
Ve dava bitmemiş çok içerlemiş
Ayaküstü sohbet yolda yürürken
İşareti elle göğe bakarak
“Tükürsem havaya yere düşecek
Sen söyle abe, ben nere tükürem”
Bu sözlerden sonra sohbet bitmişti
Yollarımız ayrı yola gitmiştik
Yürürken düşündüm haklıydı adam
Haksız yaratmıştı lakin yaradan
Newton bulmuş idi yer çekimini
İlhamı dalından düşen elmaydı
Oysa benim adam daha zekiydi
‘Yukarı tükürse, aşağı düşer’ bilirdi
Newton’dan evvel gelseydi eğer
Keşfederdi yer çekimini bizimki meğer
Dünyanın yegâne o gerçeğini
Erken tevellütle o keşif ederdi