8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1225
Okunma
Hani her sabah birlikte karşılayacaktık doğan güneşi
Penceremizde kuş cıvıltıları seyredecektik kalabalıkların akışını
Şehir giyerken üstüne maviliği
Biz hüzünleri sıyıracaktık tenimizden.
Talan olmuş, viran olmuş bahçelerin ortasında
Haykıracaktık sonsuz olmayı
Ve tutup yoksul insanların ellerinden
Dudaklarımızda tebessümleri
Paylaşacaktık delicesine
Tren raylarının üstünde ağlayan çocukluk masallarımızı
Toplayacaktık
Sırtımızdaki kamburun üstünde duran çuvala
Martıların kanatlarına bir mavi de biz takıp
Uçurma uçurmayacak mıydık?
İnsanlar birbirlerinin kurdu olmaya çalışırken
Masallarımızın içinden çıkıp
Hayata düşecektik,
Dostluğu ve güzellikleri göstermek için
Bu sabah yanağımda bir yaşla uyandım
Bütün günahlarını yüklenip insanların
Çıkacaktım evden,
Penceremde öten
Kuşlara katılıp kuş dilinde konuşacaktım
Şehrin kangrene dönen yüreğine bir neşter vurup
Akıtacaktım zehri
Fabrika bacaları benden erken davranmasaydı
Bütün gökyüzünü maviye boyayacaktım
Ellerimden tutan sen, yol ayrımı deyip
Bırakmasaydın ayaz vurmuş sokakların
Kimsesizliğinde
Düşlerimiz yeşerecekti
Dost gülüşlerde.
M.S./2009