Okuduğunuz
şiir
10.3.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Felçli rüzgâr
Tenimin altına sokulan uzaklık hep, sen ağrısı bırakır yol ve düş arasına
Zaman, en çok papatya soykırımından yargılanmalı
Kısık sesli düşler çiziyorsun ellerime cinsiyetini kaybetmiş bir renk utangaçlığı doğurur gibi . Uykuma gelişlerinin gürültüsü uyutacak ninniler hâlâ var ..dedirtiyor
ve sonra bir adamı tenhasından öpmenin inceliği, sen dolduruyor mahçupluğuma
Yüreğinde bir ağacı büyütmek; yüreğime bir insan ekmektir
Kalem-kağıt sevişmesinden bağımsız anlatılmalısın ki, konuşmadan ben, duyarken sen ne kararsız ne de eksiktir söz tüm duvarlarımda çerçevelidir dinginliğin seni gören her ayna çivilenmiştir olduğu yere kırılamaz .. parçalanamaz zira yedi yıl sevgisiz kalmana hiçbir cam parçası inançsız kalamaz !
olur ya, kanarsan .. kabuk tutma olduğun yerde .. en çokta sakın acıma içimde
sözlerin siyah sür’ç’mesini çeker her karşıma geçişinde .. aksine öyle güzel görünür, öyle hayra yorulmaz. vadesi gelmemiş bir ölümü intihar paklar samimiyeti sarar havayı, o kadar parça parça ve defalarca bir o kadar yavaş .. toplatılmış kitap gücünde su asaletinde aşk`ın ulusal marşı çalar fonda/acının içinde yine en çok kara
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirin girişinde kullanılan ve hikaye kısmında da belirtildiği üzere, konunun bir yokluğun hüzün eşliğinde dizelere aktarıldığını göstermiştir. Eserin başlığını ayrı bir beğendiğimi söylemeden geçmek istemiyorum.
Ses uyumlarının ahenk kattığı şiirde, akıcılığın okuyucuya kattığı kolaylık gayet net bir şekilde ortadadır. Konunun dağılmadan ilerlemesi şiirin sonuna kadar sürükleyici bir tema oluşturmuştur. Bazı dizelerin sonunda kullanılan gerek " .. " iki noktalar ve gerek " . " tek noktalar şiirin akışını sekteye uğratmaktadır. Bu durum hem okunan dizenin anlamını kesmekte, hemde bir sonraki dizeye geçişteki akımı bozmaktadır. Dikkatimi çeken diğer nokta ise, dize başlarında kullanılan kelimelerin birkaçının büyük harf ile başlamasıdır.
Oluşturulan birkaç uzun dize, şekilsel olarak görselliği bozmaktadır. Aslında bu uzun dizelerde anlamı ve içeriği bozmadan kullanılan " , " virgüller yardımıyla, bir alt dizeye atlanması yoluyla bir çözüm yaratılabilir. Son bölümde kullanılan " sür’ç’mesini " kelimesinde iki anlam yaratılarak oluşturulan anlam, dizeye güzel bir özellik yüklemiştir. Yine aynı bölümde kullanılan aşk kelimesinin " -ın " ekinin, bir " ' " işareti ile ayrılması, aşkın şiir içindeki önemini vurgular ve aynı dizede kullanılan " / " kesme işaretinin bir alt dizeye atlamamak için uygulandığını söyleyebilirim. Fakat diğer güzel bir olay, bazı bölümlerin sayfada içeride oluşudur. Bu durum sanki şiirde biraz nefes almamıza ve diğer bölümden uzaklaşarak, yazarın kendi iç dünyasına yönelmemize sebebiyet vermektedir.
İz bırakanlar;atlar şiirlere vardığı kıyılarda kendi gibi eksiklere vurur
ve derler ki,
içten ağlar taş o diyarlarda, kimse anlamasa da gözyaşı hep onarılmaz tadında o vakit bir sokak çocuğu kaldırımlara küs ölür ve tenin çektiği yük;ağaçların dik duruşuyla özdeş olur
yasların arkasından su dökenler bilsinler
-adı nazar yüreğime değdi-
Sevgisiz, sessiz bırakmayan, değerli varlıklarını üzerimde gölge gibi taşıdıklarım eksik kalıyorum yine, ne çok onur verdiğinizi anlatırken.
Teşekkürlerim sayfamda tüm iz bırakanlara ve güne layık görenlere.
Kalem-kağıt sevişmesinden bağımsız anlatılmalısın ki, konuşmadan ben, duyarken sen ne kararsız ne de eksiktir söz tüm duvarlarımda çerçevelidir dinginliğin seni gören her ayna çivilenmiştir olduğu yere kırılamaz .. parçalanamaz zira yedi yıl sevgisiz kalmana hiçbir cam parçası inançsız kalamaz !
soluk kesen harika bir şiir ,,yürekten kutlarım sizi..kucak dolusu lalelerimle...
seni gören her ayna çivilenmiştir olduğu yere kırılamaz .. parçalanamaz zira yedi yıl sevgisiz kalmana hiçbir cam parçası inançsız kalamaz ! ... İmanın karşısında eğildim şair, bence de cam nedir ki,haddini bilmeli ayna...
"konuşmadan ben, duyarken sen ne kararsız ne de eksiktir söz"
kitlense de tüm sözcükler dillerde.söyle...sen bildiğin gibi söyle sessizce...sessizliğindeki çığlığa vurmuş yüzün. bir yanı sevda, bir yanı hüzün..kuşatmada tümceler...öznesi yok..yüklemi çok...konuş konuşabildiğin kadar..bir o anlar seni bir o anlar...bir o ki sen...bir sen ki baştan aşağı ben...
güne düşmesi güzeldi...keyif işiydi paylaşmak şiir adına... sevgiler bıraktım sayfaya...kal sağlıcakla şair...
Kısık sesli düşler çiziyorsun ellerime cinsiyetini kaybetmiş bir renk utangaçlığı doğurur gibi . Uykuma gelişlerinin gürültüsü uyutacak ninniler hâlâ var ..dedirtiyor Dizelerini, tasvirlerini çok begendim.Böylesine güzel eser çıkaran insanın şiirle hasbıhali çok demektir. Ruhum hala şiirnde ......Gökyüzünden üç damla gönder bana.......
Papatyalar zamanın boyunduruğuna yenik düşen kahramanlardır.
Düşüncelerin sessiz ritimlerini kırık kalem uçlarımla çizerken ellerime, renklerini bir türlü tutturamadığım uykular gelir aklıma. Ninniler başlar birden, çocuksu acılarımı avutmaya. Bir adamın yalnızlığı, tenhalığı saracak buselerimi, yüreğime dokunan bir insanı ağaçlarda yeşertmenin ne olduğunun farkına varacağım, belki de.
Bir köşede kalem ve kağıt, diğer yamaçta seni bir türlü göremediğim ve yansımana teğet geçen kırılganlığın. Hiçbir parçada izini bulamıyorum. Ki kabuk bağlarsa yaralar daha çok acır biliriz, ve olduğun yerde öylece kal, düşün ki hiç acımıyorum ben.
şiir, elbette şiir... bunalımlar ve senden gelen sorunlar yaşadım hep ama -karşısına dikebildiğim en cesur ve karşıt putlar olarak kara kalemime sığındım. o da hayatını yaşıyor.bırak gitsin diyerek susturdum kendimi, sessizliğimi bozan sadece şiirlerim.
bugünkü diyeceğim ama son zamanlar okuduğum en güzel en keyif alarak kendimden bulduğum bir şiirdi.. ne desem kelimelerim az gelir sanırım harika yaa gerçekten çoook beğendim müthiç bir anlatım müthiş bir kelimelerin oyunu öyle güzel benzetmeler var ki çok yaratıcı hayran kaldım kaleminize yüreğinize
...Zaman, en çok papatya soykırımından yargılanmalı ...olur ya, kanarsan .. kabuk tutma olduğun yerde .. en çokta sakın acıma içimde ...aşk`ın ulusal marşı çalar fonda/acının içinde yine en çok kara ...kalemimin ucu seninle açılır, avaz avaz sivrilt şiirlerimi Kim demiş bir solukta yaratıldın .. diye !
Ağlayan divit ucunun mürekkebe hasreti gibi, ya da soluk kesilmesinde yüreğin sarmalanması gibi bir duygu aktarılmış dizelere.... İçsel bir sohbet yapılmış rüzgar eşliğinde..... Harika bir şiir olmuş soluk kesen....Kaleminiz susmasın. Saygılarımla..
Ateşin alazından mürekkebi karaya çalmış, kanayan dizelerle içinde özlemi barındırıp..Ayak seslerine, çığlığı ve hafiften süzülüşüyle ıssızlığın rengini çiziyorsun.
Sözler vardı zaman içinde kalır, sözler vardır yarına açılır. Sözler vardır yürek içinde göz, sözler vardır yara bere içince koşar hayatın en masum yerinde dinlenir ve çekerek zaferin bayrağını uslanmaz, yorulmaz yeminlerle kucak acar kavgaya. Her harfimizde bizim delice itiraflarımız, kuşkanadı misali kalp çırpıntılarımız ve berrak suların imreneceği kadar duruluğumuz, aşkımız ve ölüm pahasına kenetlendiklerimiz
ne iyi ettin geldin yeniden şair ve ben ne iyi ettim de sabaha şiirle başladım kutlarım güzel kalemi.
sözlerin siyah sür’ç’mesini çeker her karşıma geçişinde .. aksine öyle güzel görünür, öyle hayra yorulmaz. vadesi gelmemiş bir ölümü intihar paklar samimiyeti sarar havayı, o kadar parça parça ve defalarca bir o kadar yavaş .. toplatılmış kitap gücünde su asaletinde aşk`ın ulusal marşı çalar fonda/acının içinde yine en çok kara
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.