1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
949
Okunma
ben hayyam ın şiirlerinden sakladığım kör kabuslarda uyandım
saat çok geç değildi
bir fotograf karesinde iğretiydi adım
rönesans ışığı bir karanfil döküldü gözlerinden şairin
sonra ilyada bir kez daha nida etti ufka
o saatin tik taklarında erirken muhayyilem
eski bir geminin demir gıcırtılarında kaybolduk
elveda
ve varabildiğimiz son yerden el salladığımız küskün masalları çocukluğumuzun
bizi göğsü ateş denizlere attı
sevgimizi...
ben hayyamın şiirlerinde saklı rüya
hiç tanınmamış o peçeli yüz
hiç dokunulmamış ipek el
hiç söylenmemiş söz
gidişim
Galib’in ateşten İstanbul’una
manasız, sönük bir serzeniştir
titrerken Fikret’in mısraları boğaz sırtlarında...
ÜSKÜDAR_2009