Böyle bir şiiri okuyup da tefekküre dalmamak mümkün mü? Kaleminiz susmasın Efendim.

Şüpheler vicdanımı kemirdi gece gündüz,
Madde bataklığında boğuldu fikirlerim.
Silindi kelimeler, lûgatım kaldı öksüz,
Gölgemin peşi sıra bir meçhule giderim.

Gönlümün aynasında eridi madde, şekil,
Sayılar, varsın kursun ehram üstüne ehram.
Ey varlık denen çokluk, Bir’in önünden çekil,
Aklımın girdabında boğulsun sefil evham.

Endişeler buz tutsun, kutup buzlarına denk,
Zamanın örsü dövsün havanında putları.
Nur yağsın mâverâdan üstüme hevenk hevenk,
Açılsın ezel-ebet diyârının esrarı.

Ben kimim diye sordum, aklımı bine bölüp,
Beynimi didik didik ettim bazı geceler.
Hayal ufkumu açtı Zümrüdü-ü Anka gülüp,
Dünyayı omuzlamış gördüm nice cüceler.

Yeter, şu mekanların avuttuğu ruhumu,
İçimdeki ifriti besleyen vehim yeter.
Taşı eriten sabır, erit bu uçurumu,
Ger üstüme nurunu ey mânâ sultanı ger.

Fikrimin gergefinde imanı nakışladım,
Ebedi var olmanın telaşesinde ruhum.
Gölgemin gölgesinde yürürken adım adım
Kitabı Mübin ile aydınlandı şuurum.

İbrahim SAĞIR

harika bir şiir bana Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK i hatırlattınız nur içinde yatsın kutluyorum bu güzel şiiir yürek sesiniz daim olsun selam ve sevgilerimle

Gönlümün aynasında eridi madde, şekil,
Sayılar, varsın kursun ehram üstüne ehram.
Ey varlık denen çokluk, Bir’in önünden çekil,
Aklımın girdabında boğulsun sefil evham.

Üstadım
Harika bir şiir

Manasına daldıkça bu şuurun nasıl açık ve önünün gören bir şuur olduğunu daha çok gördüm...
O nur hep yağsın ruhunuza.

Kitabı mübin hep ışığınız olsun...

Yürekten kutladım
Saygımla