küçük bir balıkçı meyhanesindesin bu gece.
dalmışsın uzun bir geçmişin hüznüne.
buğulu pencerede dalga dalga İstanbul...
üşüyorsun ,beklemedesin sessizce.
odun sobasından çıkan çıtırtılar,
cızırtlı bir radyoda hüzzam bir şarkı mezen...
rakın sevgilinin teninde...
hayallerin diz çökmüş, yalvarmakta,
biliyorum ,eski mecalin yok düşlerinde.
kanıyor inceden bir yaran,
kızıla boyuyor zamanı,
uzaklardasın, çok uzaklarda...
ağlasa da sevdiğin hasretinden,
göremiyorsun düşen gözyaşlarını .
silemiyorsun uzanıp damlalarını...
sessizsin...
sessizim...
yalnızsın...
yalnızım...
sarhoş olmayı bekliyorsun .
dar gelip o meyhane hayallerine,
çıkacaksın sokaklara.
üşüyorsun,biliyorum üşüyorsun bensiz...
ellerin ceplerinde...
sarmaş dolaş olmuş sevgililer yürüyor önünde.
inatlaşmış felek seninle,
heyhat!
isyanın geçen günlere.
dar sokaklardan iniyorsun denize,
lacivert bir soğukluk yakıyor genzini.
uzatıyorsun ellerini,
gökyüzü düşüyor bomboş avuçlarına...
uzaktaki sevdanın seyrindesin.
içindeki çığlık isyanlarda...
uyanıyor tek tek martılar,
uzanıp tutuyorsun kanatlarını.
özlem yükleyip bir bir,
salıyorsun derin karanlığa...
dilinde bir dua,
duysun diye uzaktaki sevdan,
kaldırıyorsun elini göklere.
yüreğin hafifliyor...
gülüşlerin taptaze açmış gelincikler.
biliyorsun o da seni seviyor.
o da seni özlüyor.
uzaktaki sevdan...
yani ben...
işte ben...
göğe kaldırmışım ellerimi ,
dilimde aynı dua.
bekliyorum sevdalı gülüşlerini.
uzaktaki sevdam ...
yani sen...
işte sen...
hüzünleri bırak,
bana gel.
bekliyorum ,ne zaman gelirsen gel...
yeter ki uzaklaşmadan bu sevda,
bana gel....