3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1532
Okunma
ÇİFT DALLI GÜL
insana dair toprakların haritasında
izler bırakarak dokunduk hayata
kimseler yoktu ortalıkta
çıplak bir karanlıktan başka
zaman eksilmeye başladı o an
avucumuzdaki parlayan suda
güneşin yüzünü gördük
bütün sancıların türküleri adına
kim bilir
hangi uçurumun dibinde
tarih kanamıştır ağlayarak
kalbim gibi
gözüm gibi
aklım gibi yemin ederim ki
gök kuşağında
muhteşem bir renk daha var ama
şimdilik bende bilmiyorum ismini
can cana dostluğun öfkelenmiş düşleri için
inanmış mutluluğun güveni ile
bir çırpıda çıkarak kazılmış çukurlardan
başlangıçlara gebe olan sonlarla
yaşamın sınırındaki virüsleri çözüp
mukaddes gücüyle evrenin
işleyerek toprağı tabiatın rahminde
gitmek istiyorum
dilimdeki sonsuz bir melodiyle
elbette soluğu kesilmeyenler vardır nasıl olsa
kör bir aynada bıraktık
sırtımızdaki acının suretini
sonradan söyledi bilenler
meğer bir yıldızın kaymasıymış hayat
bir başka yıldızın yerine
çakılan şimşekler şafağında
göz yaşlarına teğet geçen rüzgarlar
bozarak tabiatın güzelim sessizliğini
ağırlaşan zamanın saçlarında
anlatılan tüm hikayelerin ekseninde
acıyarak baktılar
güneşe ve insanlara
fedakarlık yapan yoklukları
sevimsiz acıları
çok uzaklardan çalıp sessizce
yontarak tarihin ergenliğini
getirdiler kanı çekilmiş yasalarıyla
sivri bir kılçık gibi
ve damla damla biriken sevgimizde
vurulunca taşıdığımız sesiz adalet
bildik feryatlar duyuldu o vakit
bildik tuzaklara yakalandık terleten soğuklarda
hayallerimiz parçalandı hayata ve aşka dair
ve nedense bildik fermanlar yazıldı sahipsiz kendimize
ve çorak bir doğumun vurgun yemiş sızısıyla
zemheri gecelerin arifesinde
kımıldanınca fukara günlerde yeşeren sevdamız
kımıldanınca soylu bir kırmızıyla
ki tarifi kitabımıza uygun olsun diye
bilmem kaç göbeğe dayanmış pınarlardan su içip
katlanılmış özlem oldu kişneyen coğrafyalarda
ve yükselen
ve çoğalan umutlarımızla
usul usul kabarınca toprak bil ki
bir kuş havalanmıştır çift dallı gülden
rotası çizilmiş rüzgarın yorulmayan yolcusudur o
suçu bağışlanmış
vicdansız bir çocuk sevinci gibi
bir dayanılmaz destan kanatlarıyla
sana gelir
sana konar çift dallı gülden havalanan kuş
güneşten önce uyanmış o
kuşları dinledim su kenarında
seni anlattılar
önce yalnız doğuşunu
sonra tek başına çoğalışını söylemişler yedi düvele
aşklarını da unutmamışlar hiçbir zaman
ve akınca üç telli sazdan
yaşlı bir ırmak edasıyla
biliriz ki bahar gelmiştir artık
çiçek dalında sevilecek
insan yürekte