3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
822
Okunma

Aşkın itiraf edilebileceği yıllar değildi geçmişte yaşadığımız,
Yalnız ellerimiz bilirdi bu aşkı ve bir de kaçamak bakışlarımız...
Beraber ve sola şarkılar dinleyemedik birlikte biz,
Hep soloydu kıyılarda, kuytularda dinlediklerimiz.
Kilidi kırılmış türkülerin vardı senin, söylediğin meydanlarda,
Bense mırıldandım belki sadece, sıcak soba başında.
Ne bir simidi paylaştık, ne bir parçasını attık çığırtkan martılara,
Neye yarar şimdi, düşen başıma omzun destek olmuyorsa.
Ne vakit duydumsa bir şiir, içimde kaldı hep hüzünlü bir berceste.
Aşk sonsuz bir umman, kayboluyor rotası olmayan bu enginde.
Arzın kalbini dinlersin madem oturup da gün gece,
Yadigâr bellersin bir siyah gülü, yazarsın hep hece hece.
Hatırlatır mı acep sana, kara toprak can vermişti hani al güle?
Tek ben miydim aşkından aldan karaya dönen, inat arzın dengine?
Şimdi bir şimal yıldızıyım geceden geceye gördüğün göklerde,
Orda olduğumu bilmek, görüp de dokunamamak, zul, değil mi gönlüne?
Bir yıldız gibi kayıp gittim ellerinden, yıllardır yitiğinim ben,
Kapama gözlerini, göremezsin bu rüyayı yeniden.
Aklına düşersem bir hazan vakti, aldırma , say ki mevsimdendir.
Kuşatılmış kaleler içre halimiz,geçen her gün,bil ki ömürdendir!..