4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1576
Okunma

Kadınımı iye kemiğimden yaptım
Kendimi çamurdan
Elmayı yediğimde yemiştim ayvayı
Hatırladığım ilk günahımdı bu benim
Bir bahaneyle hep üstüne yaftaladım
yaptığım kötülükleri
Ben şeytandan da şeytanım
Habil ve Kabil’le başladı kendimle kavgam
Bendim Yusuf’u kör bir kuyuya atan
Bendim Musa’ya Kızıl Deniz’i yardıran
Benim yüzümden gerildi çarmıha İsa
Sevr mağarasına kadar kovaladım Muhammed’i
Bendim açlığa ve ölüme yatıran bedenleri
Her dem bir cellat gölgesi
Her köşe başında ayrı bir düş, İnfaz eden
Korkularım da yaratıcıdır benim
Mitler Putlar Tanrılar
Daha neler neler
Esaret fermanlarına imza atan elim
Özgürlük savaşçıları da yarattı
Kurbanlar kesti kurtuluşum için
Benim tüm kötülüklerin anası
Galilei’yi asan da benim
Hallac’ı yakan da
Ezel- ebet arası
Cehennem korkağı Cennet sevdalısı
Hûri ve gılman vaadiyle ne de dindarım
Adlar koydum bitkilere hayvanlara nesnelere
Kendime de İNSAN dedim.
Yeryüzünden göklere
Göklere tırmanıp yeryüzüne baktım
Kuşlardan uçmayı balıklardan yüzmeyi
Amiplerden bölünerek çoğalmayı öğrendim
Hamamdaki tasla buldum suyun kaldırma kuvvetini
Bir elmadan da yer yerçekimini
Benim her icadın mucidi, her deliğin kaşifi
Yollarını, patikalarını ezber eden dünyanın
Sinyaller gönderen evrene
Açlığı Soğuğu Karanlığı yenen
Havayı Suyu Toprağı kirleten
Ozon tabakasını delen
Alt-üst eden ekolojik dengeyi
Benim Dünyayı kemiren daha çok kurttan böcekten
Benim botaniğin genetiğini bozan
Evcilleştirip onca hayvanı ruhunu çalan
En tehlikeli ve en romantik hayvandan da hayvan
Gülüşlerin karşısına gözyaşlarını
Aşkın yazgısına ayrılığı koyan
Vampir olup emen kanını
Cellat olup vuran başını
Bilerek cisminin beş para etmezliğini
Ölümsüzlük anahtarı arayan yerin karanlığında
Kral da benim Soytarı da
Asil uşak Müşir üniformalı korkak da
Kanlar aktı nefretimden
Yorulmadım kendimi düşünmekten
Taş devrinden milenyuma
Çağlar açıp çağlar kapadım
Zamanı dilimledim Duvarlar ördüm
Sınırlar çizdim Mekanı böldüm
Uçurumlar koydum aramıza Sınıfsal ayrılıklar
Kanlı coğrafyalar bıraktım ardımda
Solan bahçe Sönen ocak Kırılan umutlar
Arzularım hiç dinmedi
Utanmadım şair oldum
Yuvarlak yuvarlak laflar eyledim
Koca koca yalanlar
Ağız dolusu küfürler
Kitaplar yazdım kalın mı kalın
Faziletler erdemler ekledim kendime
Farklı anlamlar yükledim kelimelere
Şaraplar içtim koyu erguvani
Dem vurup aşktan sevdadan Dilsiz duyarsız kaldım
Mars’dan öfkesini
Venüs’den güzelliğini çaldım
Ben hapsettim
Alaaddin’in sihirli lambasına devi
Ben uydurdum Pamuk prenses ve yedi cüceyi
Pandora’nın kutusunu açan da bendim
Çivisini çıkaran da dünyanın...
Hüseyin Çelikten