10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1116
Okunma

sanki şuracıkta
yeşil ve açık hava kokusu
gök mavi
yer çiçekli fundalarla kaplı
allı morlu
ağaç toplulukları sarımsı kızılımsı
aşk: saçaklarda kırlangıcın mutlu kanat çırpışı
aşk: meşe dalları arasında serçenin cıvıltısı
ve aşk: ay ışığında parlayan bir bardak çay
vadilerde sallanan dallarıyla selamlaşan ağaçlar
ve aşk camlar ardından karanlığı delen isli lambanın parıltısıydı
tutku
coşku
ve sayıklama
düşünceler içinde duygu tepelerinde kıvılcımlar
kurutulmuş çayırlar üzerinde kahkahaları yuvarlanan çocuklardı
ve aşk: lekesiz gök dalgalarından
mavimsi bir saydamlıkla çıplaklığını sunandı
tezek alevinde mektubun ucunu yaktığımız
ve bir kibrit kutusuna aktığımız günlerdi aşk
karabina namlusuna takıldı
zaman
ruhun densiz serüvenlerinde
azgın deniz dalgalarında kalabalık
kovalamaca oynayan şaşkınlık
kara tırnakları at nalı
sert derili
kuru sinirli
ayaklar aşağı
ayaklar içeri ayaklar dışarı
çarpık sesleriyle
kin
nefret
ve öfke
cinayetlere renk katıyor sevdalar
kafatasının içinde kanayan yaralar
şimdi
tropikal fırtınalar
sihirli aynalarda suretler
pusuya yatan zemberekli şeytanlar var
akşamın kızıllığı yansımaz oldu kirli yüzlere
çürük kokan bataklıklarda düş sazlıklarına
Müsade Özdemir