3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1007
Okunma
Gözlerin içimi yakan mahşer
Geçmişten bugüne taşıdığım esrarengiz bir ateşsin bende
Söndüremediğim,bağışlanmayı ümit ettiğim günahım
Nefes alamayacağım yıllar uğruna seviyorum seni
Bütün nesnelere sen dolmuşcasına seviyorum
Tüm günlerim farksız olsa da yıllarda
Aşk hep aynı yerinde…
Savrulsa hayallerim hüzne değer
Sonra işgal eder bütün yaralarımı
Meşalesi sönmeyecek kalp yangını bıraktın
Hiç söndüremeyeceğim müebbet bir ateş bıraktın
Denizin sahilden çekilirken bıraktığı izden farkın yok
Şimdi ise Dudaklarının izi kaldı bende
…
üstüme düşürdüğün gölgeni çıkar bedenimden
Güvenme!...
Günahkâr güzelliğine,akan rimele
Her saat başında tazelemen gereken rujuna
Kanma!..
Kulağına gelen aşk düblajlı seslere
Üstüne beyazlar düşünce anlarsın gerçeği
Katran gecelerde
Ateşli bir cevher sarmış bedenimi
Güneşsiz sahile benzedim
Yıldızlar semadan kaldırsınlar kepenklerini
Çekilsin gündüzden geceler…
Şimdi sen yoksun ya
Kalbimin zindanı meşhur oldu
Evren şahit vurgunlarına
Gel artık,siyah dumanlardan çıksın suskunluğum
Kalsam ateşli beton yığınlarının altında
Sen defalarca vur diye
Kalbimin yarısı dünyada kalacak.
Sanma ki ölüler toprağın altındadır
Yanmış yürekler gökkuşağının rayında gezinirler
Sevdanın her renginden tatmak için
Kutuplarda yanan yanardağ besledim sana
Gönlümü hüzün meşalesini ateşledim
Sanma sönmez!...
Bende bilirim sensiz koridorlarda ,tik tak sesleriyle
Seni unutmayı
Seni İstanbul gibi sevdim
Ama Fatih ben değilim.
Saat/ 02:10