5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1179
Okunma
Yürek o kadar genişti ki
Evrenin genişliğine karşı
Yeryüzü kadar büyük!
Yeryüzü o kadar küçüktü ki
Halk içine sığmayacak!
Düş dünyam
Kaf ananın zirvelerinde bulut
Azmim karlı tepelerde
Sıcak pınarbaşları!
Bileğim hançer
Papak saçlarım
Çoka çoktan giydim
Sırtıma ölüm yamçısını!
Hangi seferlerden kaldı bana?
Bilmiyorum
Kefen entari
Bacaklarım doru tay!
Nereye koşmalıyım, tutkuların peşinden?
Kavgaların içinde bilenmeli benliğim!
İlkin çoğulluğundan arınmalı kimlik
-Kabülsüzüm başkalarını tanımaya
Tanıtmadan kendini kendine -
Onun için dalında olgunlaşmalı
Patlayıp, tomurcuk olana değin
Onun için sıcaklığını almalı, tarihin
Kırmalı kabuğu ve “Gelecek” adında
Bir çocuk olmalı!
Özleme dayanmalı
Adına verilmeli kurban!
Sıcak aş
Sıcak yuva
Ve sıcak uykular!
Aydınlık kuşanmalı
Karşılamaya çıkmalı aşkı
Gözlerde parladıkça
Gönüllerde yaşayacak olan
Şimdi insana kendinden
Çok çok çok daha yakın!
Aydınlığa güzel bir yar
İnsanlar olmalılar ay
Ulaşılamadıkça sonsuz ve güzel
Bir cennet!
Ulaştıkça yaşanılır kılınabilen
Bir dünya, gerçek!
Azmin karlı tepelerinde,
Sıcak pınarbaşları
Bileğim hançer
Papak saçlarım
Çoka çoktan giydim
Sırtıma ölüm yamçısını!
Dansa kalkarmış gibi çıktım meydana
Hangi seferlerden kaldı bana bilemiyorum?
Kefen entari, bacaklarım doru tay
Nereye koşmalıyım, tutkuların peşinden?
*
Coşkun bir ırmak gibi akmalı yürek
Kavgaların içinde ses bulmalı dizeler
Gecelerin rahminde
Ay aydınlık makamda
Ezberlenmeli
Yüksek perdeden sesle!
İlikle beyninin hücrelerine
Yüreklerin “Özgürlük türküsü”nü
Bellet savaş erlerine!
Özünü kaybetmeden
Yükselecek insanlık sevgisini!