Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
SEMİH SEYYİD
SEMİH SEYYİD

BEYOĞLU’NDA KAFEDE

Yorum

BEYOĞLU’NDA KAFEDE

6

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2064

Okunma

BEYOĞLU’NDA KAFEDE

BEYOĞLU’NDA KAFEDE


Şirin bir musibetin sokaklarındayız
Tok fakat açıktayız
Ayaklarımızla öpüyoruz yolları
Kalın kırmızı dudaklı kızlar işe çıkmadan
Adsız bir tiyatronun salonunu dolduracağız.

Çayhane; tıklım tıklım dolu,
Sağanaktan kaçanlarla
Biz ise boğazlarımızın pasını silmek için ordayız
Sade, kuytu ve sıcak bu kafe’de
Vakit öldürüyoruz
Tıpkı oyunlarda öldürülen
Sahte askerler gibi zaman.

Sapır sapır dökülüyor dakikalar önümüze
İyi ki yağmur bugün ağırkanlı
Slow yaparak iniyor yere
Belki de kendini frenliyor ve bizim saçlar
Beyoğlu’nda bu Kafede
Daha kuru kalacak, eksikliğinde rahmetin.



Köşesine çekilmiş insanlarla dolu şu dünya
Ve rüyasını gerçekleştirmeyi başaran, ne az
Karşısındakini diliyle kesenlerle
Tokadı ne denli sert indirenlerle
Bir geçmiş gün öyküsünü soyutluyor beynimiz.

Birazdan dışarıda her şey
Altında kalacak gecenin
O zaman gelgit dalgalanmaları
Başlar sessiz karanlığın
Ne çıkan olur güvertesine geminin
Ne heyhat el edenler.

Terkedilmiş bir öksüz gibi ortada
Kalır yapayalnız kentimiz
Kalır yapayalnız kendimiz
Kendimiz kentimizle başbaşa.



Uyuyunca zaman aradan kalkar
Raflarına unutulmuşluğun
Örtülür tüm çirkinlikler ayıplar
Şimdi kara peleriniyle gece
Beyoğlu’nda kafeye indiğinde
Kent ve biz değiliz sadece
Yapayalnız
Görüntüler silindiğinde.

Sessizliği çoğaltanlar
Yalnızlığı artıranlar o kadar çok
Kentin bulvarları kadar
Kafe’nin iskemleleri var.



Uyuyunca her şey donar, donar zaman
Kentte kendini unutur belki, belki uyutur
Gözüne ilişmez artık
Gün yüzünde göz çarpanları.

Azimkar bir ifadeyle kendine gelene kadar
Zamanı donduran bu garip köhne
Garip, tuhaf, tembel yurdu.
İniltilerle geriniyor yerdeki ahşap
Donan zamanın çıtırdayan sesi ne ki
“Avrupa Birliği’ne girmiş Türkiye
İş mi buldular bize
Uyandırıyorlar acep niye?

Beyoğlu / 2005


FOTOĞRAF: SEMİH SEYYİD

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Beyoğlu’nda kafede Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Beyoğlu’nda kafede şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BEYOĞLU’NDA KAFEDE şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
SEMİH SEYYİD
SEMİH SEYYİD, @semihseyyid
21.3.2007 10:28:03
"Fotoğrafın gölgesinden azat olabilsin diye tekrar!"

BEYOĞLU’NDA KAFEDE

Şirin bir musibetin sokaklarındayız
Tok fakat açıktayız
Ayaklarımızla öpüyoruz yolları
Kalın kırmızı dudaklı kızlar işe çıkmadan
Adsız bir tiyatronun salonunu dolduracağız.

Çayhane; tıklım tıklım dolu,
Sağanaktan kaçanlarla
Biz ise boğazlarımızın pasını silmek için ordayız
Sade, kuytu ve sıcak bu kafe’de
Vakit öldürüyoruz
Tıpkı oyunlarda öldürülen
Sahte askerler gibi zaman.

Sapır sapır dökülüyor dakikalar önümüze
İyi ki yağmur bugün ağırkanlı
Slow yaparak iniyor yere
Belki de kendini frenliyor ve bizim saçlar
Beyoğlu’nda bu Kafede
Daha kuru kalacak, eksikliğinde rahmetin.

****

Köşesine çekilmiş insanlarla dolu şu dünya
Ve rüyasını gerçekleştirmeyi başaran, ne az
Karşısındakini diliyle kesenlerle
Tokadı ne denli sert indirenlerle
Bir geçmiş gün öyküsünü soyutluyor beynimiz.

Birazdan dışarıda her şey
Altında kalacak gecenin
O zaman gelgit dalgalanmaları
Başlar sessiz karanlığın
Ne çıkan olur güvertesine geminin
Ne heyhat el edenler.

Terkedilmiş bir öksüz gibi ortada
Kalır yapayalnız kentimiz
Kalır yapayalnız kendimiz
Kendimiz kentimizle başbaşa.

****

Uyuyunca zaman kalkar aradan
Raflarına unutulmuşluğun
Tüm çirkinlikler, ayıplar örtülür
Şimdi kara peleriniyle indiğinde gece
Beyoğlu’nda kafede
Kent ve biz değiliz sadece
Yapayalnız.

Sessizliği çoğaltanlar
Yalnızlığı artıranlar o kadar çok
Kentin bulvarları kadar
Kafe’nin iskemleleri var.

****

Uyuyunca her şey donar, donar zaman
Kentte kendini unutur belki, belki uyutur
Gözüne ilişmez artık
Gün yüzünde göz çarpanları.

Azimkar bir ifadeyle kendine gelene kadar
Zamanı donduran bu garip köhne
Garip, tuhaf, tembel yurdu.
İniltilerle geriniyor yerdeki ahşap
Donan zamanın çıtırdayan sesi ne ki
“Avrupa Birliği’ne girmiş Türkiye”
İş mi buldular bize
Uyandırıyorlar acep niye?

Beyoğlu / 2005

ilyas
ilyas, @ilyas
17.3.2007 15:53:45
Biraz geç okudum...

Ama çok güzeldi...

İyi ki sona bırakmışım...

Harika...

saygımla...
mavidem
mavidem, @mavidem
17.3.2007 14:44:16
Semih bey çok hoç çok güzel.....
Yüreğinize sağlık
Sevgi ve saygımla...
ziN
ziN, @zin
17.3.2007 14:38:25
istanbul...
umut mu, umudu yitirmek mi...
sevda mı, ayrılık mı...
hasret mi,sıla mı...
karanlık mı, aydınlık mı...
varamadım sırrına...

güzel kelimelerinize ve size sevgilerimle...
ırmak çağlayan
ırmak çağlayan, @irmakcaglayan
17.3.2007 12:31:32
müthiş bir anlatım ne demeli tebrik etmeli
sevgilerimle..
aynur soysal kumcu
aynur soysal kumcu, @aynursoysalkumcu
17.3.2007 08:08:43
tebrıkler......
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL