Gecenin kara kumaşından Bohçalıyorum sözlerimi Azıksız yollara sensiz düşüyorum Sabah ve minareler Fazıl’ın sesi kulaklarımda Diyor ki ; Bu bir pusu Pusatsız geliyor üzerime Bin bir geceden bir düş orospusu
Bir de paslı türkü ezberlemiş Kalmıyor kimsenin kuşkusu
“Ah..! Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam”
Kim demiş Oynamaz diye derviş Göğsümde gül çizikleri Yaralı dizimi vuruyorum kaldırımlara Kordon boyu seyrime dalıyor
Ben kağıttan kayık Ben kağıttan efe Yolcular boğdum Uzak denizlerde Ceset isimleri içimden akıyor
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam”
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
�Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam�
Yine içten bir sesleniş torbası şiir dolu adamdan.Kendine gurbet,gölgeler kadar sessiz ve ıssız bu nedenle içinin derinlikleri konuşuyor.Ah...diyor belliki sızlıyor...Bence kulak vermek gerek bu kadar içtense sızı hepimizden kanayan bir parça almış yüreği demektir.Bizimde sesimiz demektir.Hiç bir güzel emeğe kayıtsız kalamayan ben kutlarım değerli sahsiyetinizi.
ssismanlar tarafından 12/31/2010 12:56:43 AM zamanında düzenlenmiştir.
Torbası gül dolu ıssız bu adam... .......Muhteşem bir şiirle güne başlamak nasip oldu bu gün, sayenizde... Teşekkür ediyorum, Ayvalık'tan esenlik dileklerimle.
şiir bu işte...çok içtenlikle söylüyorum ki-asla sizin kadar usta olamam -ama şiiri kendim yazmış gibi hissettim.sesli dinleyemediğime üzüldüm.tekrar tekrar kutlarım...sevgiyle ve kuşlarınızla kalın...
Gecenin kara kumaşından Bohçalıyorum sözlerimi Azıksız yollara sensiz düşüyorum Sabah ve minareler Fazıl’ın sesi kulaklarımda Diyor ki; Bu bir pusu Pusatsız geliyor üzerime Bin bir geceden bir düş orospusu
Yine sırtlanmışsın kelimelerin ağır çuvalını şairim giyinmişsin geceyi düşmüşsün yollara azıksız ama ben hiç sevmedim üstündeki siyahları.. geçtiğin yollardan topluyorum ayak izlerini ama sen yoksun yeryüzünde…sabah ve minareler tek seni gören…
Bir de paslı türkü ezberlemiş Kalmıyor kimsenin kuşkusu
“Ah..! Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam”
Hüznün şefkatli şairi …dilindeki paslı türküyü hangi ağıttan kopardın…? hangi sevdanın kıyısına gömdün de kendini bu kadar uzağa düştün kendinden…? güneşi örten gölgelerin ıssız dağ başların hangi güzün artığı…? rengini verdiğin gülden mi o üstünde ki koku??
Kim demiş Oynamaz diye derviş Göğsümde gül çizikleri Yaralı dizimi vuruyorum kaldırımlara Kordon boyu seyrime dalıyor
Yaralarından besleniyor martılar …sadece yolcusuz gemiler yanaşıyor kıyılarına….dizlerinin acısında denizin hıçkırığı…göğsündeki gül çizikleri fay hattı ıslak şehrin …yinede basıyorsun bağrına hasret kesiklerini ondan içindeki dervişin oynayışı…
Ben kağıttan kayık Ben kağıttan efe Yolcular boğdum Uzak denizlerde Ceset isimleri içimden akıyor
Sen rüzğardan uçurtma…sen denizden gemi…yolcuların hayattan arta kalan … uzak ufuklarda dökülüyorsun oksayuslara…dizlerini dövüyor balıklar…içinden boyundan büyük şelaleler akıyor …
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
Saklı kentlerde su yüzlü kız…kıvırcık saçlarında bahar kokusu…arar sesinin yankısını kuyu kuyu …aklında mavi gömlekli çocuk ….dilinde martının türküsü salar saçlarını yaralı yusufun kuyusuna… serceler konar buluttan ellerine….
Gecenin kara kumaşından Bohçalıyorum sözlerimi Azıksız yollara sensiz düşüyorum Sabah ve minareler Fazıl’ın sesi kulaklarımda Diyor ki ; Bu bir pusu Pusatsız geliyor üzerime Bin bir geceden bir düş orospusu çok güzel hayatı hayatımızda gürbet gürbet üzerine nice türküler şarkılar şiirler yazılmış çok dinleim çok ağladım dinlerken ama bu başka bu başka bişey yüzümde gül çiziği.. harka çok güzel seslendirmede harika olmuş 3 gürbet şarkısı tadı aldım sevgi ve şiirle kalın....
Gecenin kara kumaşından Bohçalıyorum sözlerimi Azıksız yollara sensiz düşüyorum Sabah ve minareler Fazıl’ın sesi kulaklarımda Diyor ki ; Bu bir pusu Pusatsız geliyor üzerime Bin bir geceden bir düş orospusu
Kim demiş Oynamaz diye derviş Göğsümde gül çizikleri Yaralı dizimi vuruyorum kaldırımlara Kordon boyu seyrime dalıyor
Ben kağıttan kayık Ben kağıttan efe Yolcular boğdum Uzak denizlerde Ceset isimleri içimden akıyor
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam”
Kaleminizden yine iz bırakan/ bırakacak olan dizeler düşmüş sayfaya ...Yüreğinize sağlık.
güzel şairim ben burada okduğum şiirlerde hep aynı çizgide şiirleri okuyordum herkes hemen hemen aynı yazıyor ama sizin bu şiirinizde gördüm ki enfes bir konuyu yakalamış ve harkulade sanat eserini meydana getirmişsiniz '''Onurumsun''' daki çok saygılı hanım ablamın yorumuna sınırsız katılıyorum ve yazınız şiir gibi şiirdi kutlarım değerli yüreği kaleminizi sevgimle sami ,
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam”
Şiirinizi defalarca okudum bana çok farklı geldi. iç hesaplaşma ve sitem ve özlemler ....biraz başı boş düşünceler... yazan yüreğiniz<in sevgiyi bulması dileğiyle..başarılar..
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur ..............SİZİ YÜREĞİMLE TEBRİKLİYOR VE SAYFANIZA BİR GÜVERCİN BIRAKIYORUM KANATLARINDA ÖZGÜRLÜK GÖZLERİNDE BU ŞİİR...SEVGİMLE KALIN...
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu ada ........................................................ içimizdeki sessizlikti şair sus kelimeler uçmasın faili mechuller var şiir de vurur
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
Harika imgeler,duru bir anlatım ve de duygular.İşte şiir. Tebriklerimle.
Uzun zaman oldu net dünyasına mola vereli, döndüğümde bir çok eseri okumakta geç kaldığımı görüyorum, gördükçe de kalben üzülüyorum, neyse ki yinede okuyabiliyourum ama biraz da utanarak, Eseriniz mükemmel ötesi gerçekten, tebriğimi sunuyorum size kabul ederseniz, emeğinize gönlünüze sağlık, selam ve dua ile...
size nerelerdeziniz diyecek yüzüm yok çünkü bende cok ama cok uzun zaman gelemedım bu güzel satırlarınıza ...
ve geldım kı
ve sessızce süzüldüm yıne sayfanıza... nerelerdesınız sevgılı Şahan bey...
bu kadar güzel bir seslendırme ıle vurdunuz yıne benı... fondaki müzık ve dizeler... bir düşe girdim sanki... bir aşk, bir şiir, bir yalnızlık... durmaz ki zaman asılı kalsam bır müddet gözlerımı kapayıp dalsam içsel yalnızlıgınıza...
geceler nelere kadir...
o ıssız adamı özlemişim.... umarım ıyısınızdır sevgılı Şahan bey..
________siiri ve yorumlari okuyana kadar 3 kez dinledim siiri ve sesinizi/yorumunuzu cok rahatlkatici buldum, eridim bittim sanki... -artik stress'de oldugumda, duygu karmasasi yasadigimda kendime gelmek icin sizi dinleyecegim kesin...
Sayın Çoker, şiiri geç okudum ve polemiğe duyarsız kalamadım. Şanlıurfa İmam Hatip Lisesinde öğretmenlik yaptığım yıllarda sırf Gazel'de geçen kadın, aşk ve şarap temalarından dolayı bana soruşturma açan bir zihniyetin uzantısının şiirinize saldırısını üzülerek gördüm. Sümbülzade Vehbi'yi, Şair Eşref'i ve Neyzen Tevfik'i okusa söz konusu arkadaş demek ki afaroz edecekmiş. Sözün özü ben şiiri çok beğendim. Tebrik ve saygılar.
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam ------------------------------- şiir türkü tadında yorumuyla etkileyen çook güzel duygu yüklü hüzünle dökülmüş acısıyla yalnızığın yüreğinden mısralara. ellerine sağlık.
Kim demiş Oynamaz diye derviş Göğsümde gül çizikleri Yaralı dizimi vuruyorum kaldırımlara Kordon boyu seyrime dalıyor
Kudretli kaleminizden büyük haz duyarak harika şiirinizi okudum kaleminizin kudreti hiç bitmesin
Bu güzel dizeleri Yazan ve yorumlayan yüreğin Kalemi daim olsun..Mutluluk yüreginizden tebessüm yüzünüzden asla eksik olmasın... Sezai Binici/umut_adam/Erzurum.. Saygılarımla
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam”
“Ah..! Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam”
Kudretli kaleminizden büyük haz duyarak harika şiirinizi okudum kaleminizin kudreti hiç bitmesin
Bu güzel dizeleri Yazan ve yorumlayan yüreğin Kalemi daim olsun..Mutluluk yüreginizden tebessüm yüzünüzden asla eksik olmasın... Sezai Binici/umut_adam/Erzurum.. Saygılarımla
Ben kağıttan kayık Ben kağıttan efe Yolcular boğdum Uzak denizlerde Ceset isimleri içimden akıyor .......................... BAŞARILAR DİLEGİMLE... ŞİİR TADINDA BİR YAŞAM... DİLİYORUM. YOZGAT TAN SELAMLAR
Bir beden büyük geliyor sevdası Giydiremiyor Aşkının elbisesini üstüne...
/Dayanıksız Dayanaksız/
Ahh O adam! Sevmeyi Onsuzlukta Ümidi Bir darağacında kaybeden adam. Demlenir şimdi kıyılarında.. O demleniken, Şehrayine döner bir bakış kirpik uçlarında...
Boynundan bağlanmıştır oysa o iskeleye Bile bile... Kapamıştır gözlerini bir uçuruma Vakit hep gece...
Şimdi, Yaralı kalbi yanıp gidecek belki İçinde Serçesi Az ve Öz. Tutsak kalacak dudaklarında Ona ait hep eksik bir söz...
Gece cebine sokacak Gece cebinde saklayacak hicranı. Orada,solgun başını okşayacak mehtap. Şimşek hıçkırığa karışacak Hıçkırık yağmura Gökkubbenin semahında dönüp duracak deli gönlü Umudun yıldızları kayarken bir bir..!
/Umudun yıldızları sönerken bir bir/
Yüreğim acıyor...Daha ne yazabilirim ki...Şiir anlatıyor kendisi! Selam ve Sevgilerimle Abim e...
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
bende kendimle bütünleşen şiirleri seviyorum...çok etkileyici bir anlatım...emeğinize yüreğinize sağlık...
T..................................K E..................................A B..................................L R..................................E İ..................................M K..................................S L..................................U E..................................S R................................. M İ.............................. ... A M................................. S L.................................. I E..................................N
Sayfanıza daha önce geldim şiirinizi okudum ama yorum yazacak gücü bulamadım kendimde gittim ve bu sabah tekrar geldim şiir okudum bir de yorumları ve gördüğüm bir yorum karşısında tam bir şok yaşadım. Şiirinizin bende bıraktıklarına değinmek yerine, size yazılan yorumu değerlendirmek gereği duydum.
Şiiriniz baştan sona muhteşem. Kişi her kelimesinde kendini düşlerini, yaşamını buluyor ve o bulduğu yaşamdan kendi payına düşeni alıyor.
Sayın ALAGÖZ edebiyat’ın edepten geldiğini ve edepsiz bir şiirin nasıl kurdele aldığını eleştirmiş.
Edebiyat sınırsızlık demektir. Kişi kendi içinde var olan tüm duygularını apaçık "kim ne der" diye düşünmeden anlatabilmelidir. Sanata ve şiire asla engel konulamaz, engel konulduğu anda şiir şiir olmaz, roman roman olmaz, resim resim olmaz.
Size yapılan eleştiri gibi bir eleştiri üstüne şiir yazmıştım aynı gün. " YAZAMADIM YAŞAYAMADIĞIM GİBİ" başlıklı ve orada da sanatı ve edebiyatı belli kalıplar içine sokmak isteyenlere isyan etmiştim.
Sayın ÇOKER, Şiirinizde o kelimeyi cinsellik olarak da yazmış olabilirsiniz, bu gayet doğaldır. Cinsellik yaşamın vazgeçilmez en doğal olayıdır. Her canlı cinselliğini yaşar o zaman neden konuşması, yazması ve anlatması yasak ya da ayıp olsun ki romanlarında, şiirlerinde, resimlerinde. Artık hepimiz edebiyatın belli kalıplar içine sokulmaya çalışılmasına tepki göstermek zorundayız. Yoksa yazdığımız ne şiirdir, ne romandır, ne hikâyedir. Cinselliği yok saymak canlı olmayı yok saymak değil midir?
Ben teşekkür ediyorum bu kadar özel bir şiir okuma fırsatı verdiğiniz için. Ve gerçek anlamda dizeleriniz değerini bulmuş.
"Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam” ......................... Ben 'Gurbet Cenneti'nden 'Gurbet Cehennemi'ne, Uçarı duygularla kanat çırpıp uçarken, hisli bir yürek, 'Kendine Gurbet' bir adamın akıl ötesi duygu dolanımını, Burgulu bir fısıltıda dizelerde dize getiriyor. Selam, saygı ve Edip'çe tebriklerimle...
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu ada
ÇALDIĞINIZ GÜLLERİN KOKUSU SİZE YETER DE ARTAR. bÖYLE HIRSIZA CAN KURBAN. BU HIRSIZLIĞI BİZE DE ÖĞRETİN .TORBAMIZI DOLDURALIM GÜLLERLE. KANIMIZ SIZSA DA RAZIYIM. SELAM SAYGILAR.
Hocam çok güzel bir şiirdi okuduğum.Sesli şiir pek sevmemfakat zaten güzel olan bu şiiri bir de sesli dinleyeyim dedim.Öylesi de güzelmiş. Çok teşekkürler CAnkat
Ben de şiir yazmaya çalışıyorum; fakat özgün bir şair olduğumu söyleyemem. Her yiğidin bir yoğurt yeyişi vardır. Özgün şairlere saygım vadır ve takdir ederim. Şair kardeşlerimizi teşvik edelim, kösteklemeyelim. Sağlıcakla kalın.
Şairi normatif bir kimlik olarak anlamak ya da böyle bir öneri sunmak, // şiiri toplumun genel geçer ahlâk tanımı içinde ve sıradan yığınların teammülleri çerçevesinde algılamak sorunlu bir yaklaşımdır.../ Sanatın olmazsa olmazlarından biri onun özgür olmasıdır.../ Ki bu da onun salt yerel değil,(ama köklerinden kopmadan) evrensel normlar çerçevesinde yapılmış olmasından geçer...
Sanatı özgür kılan onun özgünlüğüdür... Sanatın tüm kollarını ve o kolların ürettiklerini bir takım kalıplar içinde tanımlamak ya da böyle bir beklenti içinde olmak sakat bir anlayıştır...
Kaldı ki bu şiire yorum ve beğeni bırakan bir çok arkadaşın değerler ve edep konusunda en az sizin kadar hassas olduğunu da unutmayın ltf...Kendimden çok bana emek veren üstadlarım adına sözlerinize cidden üzüldüğümü,bunun çok kabaca bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum...
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.../ Kimileri, yazılarında argoyu, küfürü ya da keskin sesletimleri Mehmet Akif yada Necip Fazıl gibi gibi soft bir dille aktarır, kimileri de bunu daha açık bir biçimde yapar.../ Nitelik olarak ikisi arasında bir fark yoktur yani...
Kaldı ki, dünyada ve kendi coğrafyamızda da şiirde, öyküde, romanda ya da sanatın diğer iştigal alanlarında (resim, heykel, sinema vs. gibi) kösnül, hakarete hamiz veya argo enstrümanlar sıkça kullanılmaktadır...
Bazı şiirlerde nitelik olarak küfrün ya da argonun bilinçsizce kullanıldığını ve hakikaten okuyanı rahatsız eden basit ve sanatsal özden uzak olduğunu müşahade ettiğimiz örnekler var.../ Onları savunmuyorum.../ Yanlış anlaşılmasın... Ama buna mukabil bazı küfürler ve kösnül söylemler de var ki; sözkonusu yaratının omurgası olmakta ve o çalışmayı ihya etmekte...
Burada nirengi noktası; şiiri, öyküyü ya da romanı yazan sanatçının birikimi kadar, o eserleri okuyan, gözlemleyen insanların da ilgilendikleri o alana dair asgari bir bilgiye ve donanıma sahip olmalarıdır...
Sanat; toplumların ahlâki,ananevi ve teammüllere dayanan öğretileriyle genelde paralel düzlemdedir.ancak zaman zaman sorgulatıcı bir tavrıda vardır..anlamadığım..Rahatsız olduğunuz kelimemi..bunu yapan insanların varlığı bir gerçek..onlara kısaca ne demeliyiz..başka bir isim taksak yine aynı anlama gelmiyecekmi..fahişe kelimesi daha estetik derseniz onu bilmiyorum..bu kelime dilimizde var ve para ile kendi vücudunu satanlar için kullanılıyor..her halde şiirde şöyle bir mısra teknik olarak yanlış olurdu..
"para için bedenini satanlar düşü"
Eğer ürettiklerinizi evrensel bir bant üzerine oturtamıyorsanız, özgür de olamazsınız... Özgür olamayan üretim de ne sanatsaldır ne de bu anlamda bir değere sahiptir... burada bunları aslında size yazmıyorum ben..benim üzüldüğüm bu kadarına bile tahammül edemiyen bir algı içinde,maalesef bu ülkede sanat alanında faaliyet göstermenin ne kadar yorucu ve meşakkatli bir yol olduğunu bir kez daha hatırlattı bana...
Resmi ideolojiye muhalif olması, erkin halka rağmen ürettiği politikalara alternatifler getirmesi ve bu mealde toplumlara bir bilinç dönüşümü sağlama çabası göstermesi misyonlarından biri olan sanatçıların, sıradan yığınların ve genel geçer günlük hamasetin dümen suyunda gitmemesi gerekir diye düşünüyorum...
Şiir yazmak ayrı bir şey.../ Okuduğunu anlayabilmek ve o minvalde okuduğuğunu kritike etmek ayrı bir şey...
sizin tüy dikme merasiminizde kasdettiğiniz nesneyi buradaki herkes kolayca anladı.Sizin deyiminize göre "B.k.." yazsaydınız edepsizlik olurdu demi..inanın benim kelimem daha sahici ve daha az rahatsız edici..
Asıl önemlisi "şairim" diye ortaya çıkan insanların düşünsel dağarcıklarındaki necasettir.../ İşte, gerçek kirlilik o zaman sözkonusudur...
Dediğim gibi bu yazının direk muhatabı siz değilsiniz.anlamadan saldıran..incelikten mahrum..şiiri kendi derinliğinde algılyamayan bir zihniyet.Bu yalnızca sanatta kendini göstermiyor..Habil ve Kabil den beri bu zihniyet çok kan döktü çok kelle aldı..ötekini anlamadan yargılayarak..Peygamberin can dostu Ebazer'i çöllerde açlığa ailesiyle açlıktan öldüren,zincirlere vuranda aynı zihniyetti..Ebazer onlara "Peygamberin getirdiği din bu değil dedi..Mallarınızdan sorumlusunuz adil paylaşmlısınız"Onlar ise bunu dine ve peygambere dil uzatma olarak algıladı..
Benim Fazıl'ın bahsettiği pusu..hayata kurulan pusu karşısında işaret ettiğim..Nefs'in handikaplarından biriydi bu imge "düş orospusu" yani şiir şairi edebe çağırıyordu..siz ne anladınız bilmiyorum..
saygılarımla
şahan çoker tarafından 1/18/2009 1:42:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
şahan çoker tarafından 1/19/2009 1:57:54 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ebazer (r.a) Konusunda anladıklarınız ve anlatmaya çalıştıklarınız sizin zihinsel algınızı ve islam tarihine nasıl baktığınızıda gösteriyor.benim derdim polemik değil..güçten ve saltannattan yana irade koyuyorsunuz..
sırf bu bile beni anlamanız önünde ciddi engeller olduğunu gösterir..
Hakkınızı helal edin benden bu kadar artık tartışmak istemiyorum
Sayın ÇOKER Bu kadar uzun uzun neyi savunuyorsunuz Allah aşkına hiç düşündünüzmü? Eğer o ifadeleri kullanmak dediğiniz ve sannettiğiniz gibi ''imgesel Bir açılımsa''hiç açılamamışsın demektir tek kelimelik bir açılım olmaz açılmana devam et. Bakın örnek verirken bile bu milletin öz değerleriyle mücadelenin simgelerini seçi,yorsunuz. hem karşı türübünde olduğunuzu ifade ediyorsunuz hemde olumluluklarını değil olumsuz kullanımlarını tercih ediyorsunuz. Derinlemesine edebiyat ve şiir dünyasına bakın hangi kabul görmüş şairin bu kelimeler malzemesi olmuştur? Şiir seven gençler ve çocuklar o kelimeyi orda gördüklerinde ne düşünür? Bizim işimiz argoya meşruiyet kazandırmak mıdır özgürlük ve açılım adına? Yazık o güzel şiiri tek kelimeyle mahvetmişsin tıpkı bir kova sütün içine bir damla idrar düşürmek gibi bir şey. Hazreti Ebazer (ra) meşrebi farklı ve devlet yönetmeye göre değildi. Eleştirdiği Aşere-i mübeşşereydi sahabi ve tabiundu onun hakkı ve belki haddide vardı bize hepsi aziz hepsi yüce. Bu teşbihinizden gocunmadım payımıza o yüce yıldızlardan hangisi düşerse baştacımız. Ama siz galiba yanlış taraftasınız Hz ebuzer (ra) açılımın tarafı değildi.Belki karşısındaydı. Rebezeye gönderilmesinin sebebide buydu bildiğim kadarıyla .Uygulamayı tartışma makamında değilim. Bazıları çok rahat tartışa bilir bana göre değil. saygılar sevgiler.
Ebazer (r.a) Konusunda anladıklarınız ve anlatmaya çalıştıklarınız sizin zihinsel algınızı ve islam tarihine nasıl baktığınızıda gösteriyor.benim derdim polemik değil..güçten ve saltannattan yana irade koyuyorsunuz..
sırf bu bile beni anlamanız önünde ciddi engeller olduğunu gösterir..
Hakkınızı helal edin benden bu kadar artık tartışmak istemiyorum
Sayın ÇOKER Bu kadar uzun uzun neyi savunuyorsunuz Allah aşkına hiç düşündünüzmü? Eğer o ifadeleri kullanmak dediğiniz ve sannettiğiniz gibi ''imgesel Bir açılımsa''hiç açılamamışsın demektir tek kelimelik bir açılım olmaz açılmana devam et. Bakın örnek verirken bile bu milletin öz değerleriyle mücadelenin simgelerini seçi,yorsunuz. hem karşı türübünde olduğunuzu ifade ediyorsunuz hemde olumluluklarını değil olumsuz kullanımlarını tercih ediyorsunuz. Derinlemesine edebiyat ve şiir dünyasına bakın hangi kabul görmüş şairin bu kelimeler malzemesi olmuştur? Şiir seven gençler ve çocuklar o kelimeyi orda gördüklerinde ne düşünür? Bizim işimiz argoya meşruiyet kazandırmak mıdır özgürlük ve açılım adına? Yazık o güzel şiiri tek kelimeyle mahvetmişsin tıpkı bir kova sütün içine bir damla idrar düşürmek gibi bir şey. Hazreti Ebazer (ra) meşrebi farklı ve devlet yönetmeye göre değildi. Eleştirdiği Aşere-i mübeşşereydi sahabi ve tabiundu onun hakkı ve belki haddide vardı bize hepsi aziz hepsi yüce. Bu teşbihinizden gocunmadım payımıza o yüce yıldızlardan hangisi düşerse baştacımız. Ama siz galiba yanlış taraftasınız Hz ebuzer (ra) açılımın tarafı değildi.Belki karşısındaydı. Rebezeye gönderilmesinin sebebide buydu bildiğim kadarıyla .Uygulamayı tartışma makamında değilim. Bazıları çok rahat tartışa bilir bana göre değil. saygılar sevgiler.
yusuf kadar yaralı, yalnızların yalnızı kimsesiz bir şiir ve "kendi sesini arayan" şair
der ki Fazıl:
bir ufuk ki, ne Mecnun varabildi ne Ferhad bir ufuk ki, ilahi sırrı bekleyen serhad...
dün şiiri indirdim dinledim dinledim dinledim aklıma gelen tek şey neden böyle dolu dolu bir şair şiire ara verir.. sonra korktum, siteden birisi kırdı mı diye...
ne olursa olsun, burda ol...
bu yorum olmadı, şiirle demlenip tekrar misafir olacağım sayfanıza...
Gecenin kara kumaşından Bohçalıyorum sözlerimi Azıksız yollara sensiz düşüyorum Sabah ve minareler Fazıl’ın sesi kulaklarımda Diyor ki ; Bu bir pusu Pusatsız geliyor üzerime Bin bir geceden bir düş orospusu Şiirin en bilinen ve en kısa tarifi''Edebi manzumeler'' olarak geçer. Edebiyat arapça kökenli bir kelime olup ''edeb'' ten gelir, zıddı edebsizliktir. Edep olmayan yerde edebiyatta olmaz şiirde olmaz. Hadi yazan yazdı diyelim, üstüne üslük seçici kurul da bunu mükafatlandırarak seçicilik anlayışlarına tüy dikmelerine ne demeli?
ilgili kelimeyi..sanırım kadın olarak ve cinsellik olarak algılamışsınız..imge sizin anladığınız anlamda kullanılmamıştır..ki öyle olsa bir üst satırda necip fazılın sakarya şiirine atıfta bulunulmaz dı.. saygılarımla
ilgili kelimeyi..sanırım kadın olarak ve cinsellik olarak algılamışsınız..imge sizin anladığınız anlamda kullanılmamıştır..ki öyle olsa bir üst satırda necip fazılın sakarya şiirine atıfta bulunulmaz dı.. saygılarımla
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam” * * *
Ben hırsızın torbasındaki güllere takıldım, bir yürek çalmamiş ne yazık ki sadece güller, bir de yürek olsaydı torbada yakışırdı o zaman helal o hırsıza, hem o zaman ıssız da olmazdı o adam, kanı da sızmazdı, mutlu mesud yaşar giderdi entarili kızın yüreği olsaydı gül dolu torbada bir de sevdası, dolaşırdı kuyu kuyu Hz yusufu arar bulur babasına teslim ederdi kıvır kıvır saçlı hüzün entarili sevdasıyla. ..
Çok güzeldi, harika tebrikler yazan şairin yüreği duyguları kalemi daim olsun dilerim sonsuzca
Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam” Kutluyorum şiirde seslendirmede süperdi.hepimiz kendimize biraz gurbetiz galiba yüreğinize sağlık
Şiiri sabah okuduğum halde, yazacak kelimem yoktu... Sevgili şiir dostumun beni mazur göreceğini düşünerek, iki satır da olsa düşmek istedim bu sayfaya... Yorum da, şiir de güzeldi... Saygılarımla...
Şafak Yolcu tarafından 8/19/2009 8:40:02 AM zamanında düzenlenmiştir.
hem seslendirmede ki yorum harika bir huzurun kapısına yaslanıp berrak bir suya eğilmek gibi satırlar öyle uzaklaştırıyorki sizi keder içindeyken kedersiz zamanlara
muhteşem imgelerle muhteşem bir seslendirme sakin akan bir ırmak gibi ve kendi gurbetinde de ıssız bir adam kendi gönül yurdunda kendine gurbet bir adam ah sızan kanından sesleniyor kendi ıssızlığına solmuş gül kokuşlu mevsimlerde gecenin zifine bohçalayıp gözlerini azaıksız yollara düşme k çarelerin çarelerde tükendiği anlarda gül çizği göhsünde bir dervişin sessizliği ve kendi gurbetine yollara düşmüş ıssız adam
derine çeken dibe vurduran bir fırtına denizinde yolculuk gibiydi şair şiir bir gizemin masalı okumak nasıl olur
alkışlar ve teşekkürlerbırakıyorum sayfanıza karaya vurdum ben kutlarım kutlarım kutlarım......................
“Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam” Çok güzel bir çalışma olmuş emeğinize sağlık hocam. Sağlıcakla kalın selamlar
Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam”
Icime isleyen bir siir, hele imgelerin realite ile saglam baglari ve animsatmalarin gölsenine cekisi okuru harika..
Hele kivircik saclarimida gördümya dizelerde, oyy dokunmayin keyfime..
Sayin Cöker, cok saglam dizeleriniz ve sürükleyici, hani diyor okur, az dahami sürseydi, lakin tadi damakta birakmaktir degilmi aslolan ki öyle olmus dizeleriniz..
''Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur''
Kim demiş Oynamaz diye derviş Göğsümde gül çizikleri Yaralı dizimi vuruyorum kaldırımlara Kordon boyu seyrime dalıyor
Ben kağıttan kayık Ben kağıttan efe Yolcular boğdum Uzak denizlerde Ceset isimleri içimden akıyor
Kağıttan efenin Kordon da yaptığı duygusal bir seyrü sefer. Yaşanmışlardan kalan heybesindeki sevgiliden kalan ezaları hallerine döken meczup bir şair halinde kıytırık bir efe dolaşımı manzarası. Fonda bu hale içi acıyan bir düş orospusunun " paslı türkü" sü çalıyor.
Midasın sır kuyusundan duyulan seslere koşan hüzün entarili kıza eşlik eden dizleri yaralı kağıttan bir adam, kağıttan bir şair sulara batıyor düşlerinde...
Başatan sona sabah manzaralrında Fazılın ezgileriyle dolaşan bir düş imgesi akmış satırlardan...
Şiir battığı denizinde kağıt kayığındaki yükleri eritiyor.
İmgelemeleri güçlü şairin yaralı dizlerine selam olsun...Belli ki onu daha çok gezdirecek kordonda sabah sabah...
tebrikler şair şiir ve yorum için epeydir göremedik aramıza döndüğüne sevindim
aşk yarası vurgunuyla gezerken şair yalnızlığı kaldırımda mecalsiz hisseder hemde ta derinden güllerden kalma yaralar gül içine işlemiş ta derinden kalbinde izleri izbe hayattan sanki bir inziva habercisi güller.taşlaşan gönül sevdalısına kapılar kapalı yol arar kaçmak için insan arasına.yalnızlığın ta orta yerinden kopmak sevdayla buluşmakiçin ve hasret yükünü boşaltmak yeniden sığ denizlerden yol almak yeniden eteklerine tutunup yeniden sevgide kaybolmak ister.ruhunun derinliklerine inerek basar yaftayı yalnızlık içinden içininde dibine kendinden uzaklaşmak isrer kendine yabansı sancılarını bırakarak ama olmaz yine sevdaya yabancı içinde dolaşan sancı..................saygılar
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
dönüş güzel ve dokunaklı bir şiirle..çok güzel oldu bu gece sizden şiir okumak.. sizi görmek iy...dostlukla..
Kim demiş Oynamaz diye derviş Göğsümde gül çizikleri Yaralı dizimi vuruyorum kaldırımlara Kordon boyu seyrime dalıyor
Ben kağıttan kayık Ben kağıttan efe Yolcular boğdum Uzak denizlerde Ceset isimleri içimden akıyor
şiir bu iki bölümüyle iz bıraktı.. tebrik ediyorum...
ama sevgili şair bu kez seslendirmeyi iyi bulmadığımı söylemeliyim, şöyle ki diğer seslendirmeleriniz bana göre şiirle daha içli dışlı yansıyordu.. burada ise sanki birşey var sizi geri çeken ve okumuş olmak için okumuş gibi duruyorsunuz.. elbette her okuyucunun algısı farklı olacaktır ama naçizane hissettiklerimi sorumluluk adlederek paylaştım... sevgiyle kalın...
şiirin ruh halinden çıkıp ona eleştirel gözle bakabildiğimde tekrar dinleyeceğim.eleştirinizi dikkate alarak..ilginiz için çok teşekkür ediyor saygılar sunuyorum
şiirin ruh halinden çıkıp ona eleştirel gözle bakabildiğimde tekrar dinleyeceğim.eleştirinizi dikkate alarak..ilginiz için çok teşekkür ediyor saygılar sunuyorum
Ah..! Kendine gurbet bu adam Gölgeler kadar sessiz Köpekler kadar ıssız bu adam Ah..! Sızan kanından sesleniyor Torbası gül dolu hırsız bu adam” ************************************* kılavyemde bir kaç damla
içime şiir akmakta
bir hırsızla karşı karşıya
geldim torbasındaki gülleri araklamaya :))
güllerinizle geldiniz hoş geldiniz hüzünler bizim huzur sizin olsun
şiirimi aldım gidiyorum içinden birtanede gül çaldım
kutluyorum
EZGİM tarafından 1/17/2009 1:08:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
... şimdi hangi yoldan gidlilir ki sana hasret uzun boylu nehir boylarından mı kavuşur bir bilinmez kadar düştüğün bu hayat sende hangi ahh'ları doyurur iç sesi ile doğmuştur her günah sahibinden göç ile başlar her hazan ölmedikçe her şey yalan sus şimdi sus şimdi sus şimdi yoksa kalır sende güzel yusuf'un ahı ...
Yenik savaşçılar şehrinde Hüzün entarili bir kız Dolaşır kuyu kuyu Kıvırcık saçlarında kavak yelleri Geceleri kader dokur Aklında mavi gömlekli yaralı yusuf Döner dolaşır bu türküyü okur
Kutluyorum güzeldi dizeleriniz. Saygı ve selamlarımla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.