Gülümse küçüğüm
alsa da oyuncaklarını kötü amcalar
zaman san gülmese de
karanlıklar çökse de küçük dünyana
sen bütün masumluğunla gülümse...

gülümse çelik namluların ateş gözlerine
napalmlere apaçilere kobralara
gülüşünde erisin savaş çığlıkları
dudaklarında can bulsun insanlığımız gülümse

kardelenlere gelinciklere gülümse
çağır sönen umutlarımızı
goncalarımıza inat olsun gülümse

gülümse gülemeyen gözlere
süngü uçlarında misket oynayan
çöl kaktüslerinden süt emen
sapan tellerinden nağmeler söyleyenlere
paletlerin arasında saklanbaç oynayanlara
arsızlığına alay edercesine dünyanın
dağ türküleri söyleyenlere gülümse...

şimdi gül açacak göğsümde
sen gülümsemeni eksiltme sakın
şimdi yanacağım ay ışığında
bir titreme sarılacak mağrurluğuma
gülümsemez isen küçüğüm..

bilirim bağdatın sevdalarını
duyarım bosnanın feryatlarını
gördüm intifada mazlumlarını
ve gördük sen ve ben Gazze de
şerefimizin satılışını....

Orhan Bektaş