0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
994
Okunma
duvarlara yazdım
dönüp bakmadılar.
demek ki sestenmiş dedim.
yalnızlığı biraz da olsa göğe çıkardım.
hastalık dediler.
demek ki çırpınmam boşaymış dedim.
bulutlara taşıdım çiftleri,
gözleri.
sonrası malum.
bağırmadım çok. şimdi 18 yaşındayım.
bence dokuzumdan farklı değil.
kendimi en yüksekte görüyorum.
bazen toprak kadar düz ve yerde.
sokakta yürürken
mütemadiyen
konuşuyorum insanlarla.
herkes mutlu saysın beni diye.
yoksa itirafname serilerimi bir kişi okur.
neden?
çokça sevdim kadınları.
hiç biri sevmedi beni.
ne kadar sevmedilerse onları o kadar da hayal ettim.
sarıldım, tütsüledim, onlar yokken yürüdüm
onlar yokken ayrıldım onlardan
onlar yokken sevdim onları,
onlar varken göremedim zamanı,
dudaklarına baktım
zaman geçti.
gitti.
yastık gibi bir şey kaldı onlardan geriye.
hepsi hanemdedir, beni yolumdan döndüren
sonra günlerden bir gün
pire tellal iken
kimse çıkmadı karşıma. ben karşımdakileri en içe sakladım.
sardım sarmaladım.
kesik bir iz gibi.
sensiz her gökyüzü kadar, bir ayna parçasına sıkıştırdım.
bağladım.
nereye yollayacağımı sordular seni,
bilmiyorum, dedim.
seni kendime yollayacağım, dedim kendimce.
ve endişelenme
orda yine ben olmayacağım.
Nazım’a saygılarımla..