Saat
9’u 5 geçiyor
Uyudunuz mu:((
Daha vakit erken
Kalkınız efendim

Bıraktığınız yerde
’’Halkınız’’
Yolunuzu gözlüyor
Açıp gözlerinizi ne olur halimize bir
Bakınız efendim


Dağ başını duman almış diyerek,
Düşünmeden ve yine kararlı
Yürüyünüz efendim

Karadeniz in dalgalarına
Göğüs gererek,
Bağımsızlığa Bandırmayı yeniden
Yüzdürünüz efendim

Ölümünüze pek sevindi
Rahman olan
Nihayet’’kınalı kuzularınıza’’
Kavuştunuz efendim

’’Sizi’’
Bizden, herkesten, dünyadan ayıran,
Düşünceleriniz, düşleriniz ve
Duruşunuz efendim

Gecenin köründe kül tablası,
(Sigaranız için),
Kitaplarınız ve not defteriniz,
İşte
Çalışma masanız’da hazır
O Akıl sığmayan başınızla,yeni ufuklara
Açılınız efendim

Deyiniz ki içi rahat,
Farzedeniz ’’ki millet uyuyor’’
Yorgunluk nedir bilmeyen bedeninizle,
Sabahlara kadar
’’Çalışınız efendim’’

Siz bilirsiniz Amerikalıyı
Ve (mandacıları)
Pek telaşlıdırlar ve her daim nazır
Gözlerinizi bir kez daha,
Açınız efendim

İngiliz’in
Dur durak bilmeyen hırsı ve çabası;
Sürecek kim bilir daha kaç asır
Biz uyusak bile!siz asla,
Uyumayınız efendim

Sabaha kadar çalışıp, pek yoruldunuz
Kahvenizde hazır,buyurup
İçiniz efendim

Ne giyseniz üzerinize size pek yakışır,
Ne çok dinlendiniz,azıcıkta
Geziniz efendim

Devrimleri, inkılâpları
Anlatacaksınız pek ala
Size verilen kalemi
Bir öğretmen edasıyla
Tutunuz efendim

Uğrarsanız eğer
Kastamonu,Diyarbakır, ve Bursa ya
Cumhuriyeti emanet ettiğiniz ’’gençleri ’’
Uyarınız efendim

Neler neler yaptık
Bilseniz sizden sonra
Çok çalıştık,pek yorulduk,her yere
Büstünüzü diktik,
’’Övününüz efendim’’

Amerikalıyla dost, İngiliz’le ahbap olduk,
Yinede ve nedense,’’perişan’’
’’Halimiz’’ efendim

Söyleyecek ne çok sözünüz var,
Daha yapacak ne çok işiniz,
’’Yeter mi’’ bütün bunlara,
Ömrünüz efendim

Tarihin
Bütün kusurlarını onarır aklınız,
Eliniz değsin yeterki sizin
Bütün çağlara
Dokununuz efendim

Sizin yaptıklarınızı bizler!!
Yapabiliriz belki yıllar,
Pek tabii yüzyıllar sonra
Neydi o hayalinizde yaşattığınız dünya
Ce,
’’Gerçekleştirdiğiniz’’ efendim

Bizi de alsanız
İçine o dünyanın, yaşasak bizde
’’Sizin gibi onurluca’’
Neden öldünüz!
Neden?bizi bırakıp
Gittiniz efendim



Ama yinede mağrur
Ve başımız dik,
Aklımız biraz havada,suda olsa da
Varlığını sürdürecek
Ülkemiz, eseriniz;
Cumhuriyetiniz efendim

Her ne kadar feneri, galatasarayı,
Ülkünüzü çalsa da
Sizin gibi düşüneceklerde
Doğacak bir gün,merak
Etmeyiniz efendim

Peçeliler şehirlerde,
Başını örtenler, türbanlılar köşkünüzde
Biliyorum yine
Hiddetlendiniz efendim

Sizden sonra,
Türkiye başıboş bir halde
Farzedin’ki bir kâbus nihayetinde
Gördüğünüz efendim

Dini sizin gibi anlamadılar,
Başkalaştırdılar hamdolsun,
zamanınızda gerçekti
Şimdi ılımlı,
İslamı’mız efendim

Bir peygamber icat edip,
Tapındılar daha ne olsun
Paraya da,pulada, satıldı
Dinimiz efendim

Onca şehit verdik,
Bölücülerin cirit attığı yerde,
Haddini bilmeyenlere yetmedi
Tavizimiz efendim

Yapamadık gereğini
Sığındık her 10 Kasımda,
Kalmadı başkada gidilecek bir
Yerimiz efendim

Velhasıl;
Her şeyi sizden beklemek muktedir oldu
Yapamadık vazifemizi
Haklısınız efendim

’’29 Ekimler,19 Mayıslar23 Nisanlar
Sadece bayram oldu’’,
Biliyorum her 10 Kasımda,
Yastasınız efendim

Düşüncelerimizi peçeler sardı,
Çankaya da ’’başı türbanlı’’
Leydiniz efendim!!

Hesaplaşmalar
Çoğaldıkça çoğaldı,
Ne yaptıysanız zamanında az gelmiş
Üzgünüz efendim

Ergenekon diye
Türklüğümüze, namımıza saldırdılar
Kalmadı onurumuz,gururumuz,
’’Huzurumuz’’ efendim

’’İslam’’ diye diye sömürdüler,
Ruhumuzu çalmaya kalktılar
Zamanı geldi,
İstiklal mahkemelerini ’’Yeniden’’
Kurunuz efendim

Ya biz;
Ne çok diyecek sözünüz var bize,
Vatandaş olmak,Türk olmak
Nüfus cüzdanlarımızda yazılı sadece
Haklısınız efendim

Olaki huzurunuza geldiğimizde,
’’Siz’’ uşak değilsiniz diyerek,
Ne var,ne yok geçmişimizde yırtıp,
Atınız efendim

Bir biz değiliz ki huzurunuza gelen,
Ne çok milletin umudu
Olmuşsunuz efendim

Tarihin o loş sayfalarından,
Her daim geçen
Karakteriniz, tavrınız, varlığınız
Ne güzel,ne güzel
Duruşunuz efendim

Albümlere bıraktığınız
Işık mavisi gözlerinizle
Yine öyle derinden
Bakınız efendim

Birbirimize
Sarılacak halimiz kalmamış nafile
Uzanıp elimizi bir an önce
Tutunuz etendim

Ne şiirler, sözler,
Kafiyeler anlatabilir sizi
Nede sizi kavrayabilecek
Her hangi bir düşünce,

Baştan ayağa
Övülecektir
’’Emsaliniz’’ efendim

Her an,her gün,
Atılan her taşta diker tarih heykelinizi
Mustafalar,Kemaller gelir ama,
Kemaliniz;

Bir daha
Gelmeyecektir
’Gelmez efendim’’.