ŞEHİDİM

Kışın soğuğu üşütür mü tenini
Kazar durursun ha bire,düşmana karşı
Kürek, kürek siperini
Ölümün,bir an bile dinmeyen nefesini
Kardeş bilirdin şehidim

Dahaki 14–16 yaşlarında
Senin gibi kardeşlerin var
Ne ki güngörmüş,ne ki çok yaşamışlar
Gözü kara,tuttuğun
Seninde tutan elleri
Kandaş bilirdin şehidim

’’Seddülbahirden, kireç tepeden
Salınır yiğitliğin, asil soyundan’’

Mağlubiyeti bilmeyen geninden
Kovulur düşman erleri
Sürünürken bile başın açık, alnın dik
Söküp atarken yurdundan, haçlı seferini

Bastığın toprağa, serdiğin onurunu
Biraz sonra yerini alacak olana
Verdin sıranı
Ve senin gibi daha nice yatanı
Yoldaş bilirdin şehidim

’’Anan emanet olunmuş vatanına
Sözlün çeyizler düzmüş, yollarına
Yârin kurban olmuş, delikanlılığına’’

Yavrun, efen, güneş gibi görünür, tan vakti
Kurşun delerde geçerse, bedenini
Kınalı kuzunu, tam vakti;nasıl, nasılda
Doğmuş bilirdin şehidim

Sana ölmeyi emreden atandan
Mirastır, bu kutsal vatan
Seni ölümlülerin en şereflisi yapan
Rahmetine alır, yaradan

Bu topraklarda şimdi güle oynaya
Koşuşan’da
Senin eserindir
Yiğidim,

O vahşi çığlıkları, ehlileştiren’de
Senin sesindir

Kuşatılamaya hazır, tutulmuş ulusunun,
İhanetini kovan’da
Senin,
Senin kırbacındır
Yiğidim

Paçavradan bozma giysini
Resmeden tarih
Ve bir toprak parçasına serili tenini
Örten yurdun

Ve yurdu kuran’da
Kollayan’da
Kurtaran’da
Senin öpülesi elindir yiğidim

Bir İngiliz, şarapnelidir
Yaşamı asıl başlatan
Anlatılamaz bir dakika sonrası,

Anlatılamaz
dakika dakika, ölüme, koşuşan

’’Bu ne yarıştır ki,bu kutsal vatanı
Baştanbaşa bağımsızlaştıran’’

Ey ’’Samsunlu’’
Ey ’’Giresunlu’’
Ey ’’Tokatlı’’
Ey ’’Mardinli’’
Hey ki hey
Çanakkale, Çanakkale;
Düşman, düşman olalı
Görmedi böyle bir sathı savunma

Ruhunu verip de Allaha
Sanki geri gelirdin yiğidim

Sanki çoğalırdın baştan ayağa
Yeniden, yeniden dirilirdin

Hayatı işte böyle

Namusluca;
’’Gurur’’
’’Onur’’
’’Şeref’’
Ve
’’Bağımsızlığı’’
Öteden beri
Mezarında,
Yazılı duran taş bilirdin şehidim...