Deli var…
Bu işlerde başkasının eli var.
Kahkaha ve çığlık yarışır,
Sesler, dehlizler dar vakitte karışır.
Sokakta zulmetin seli var.
Ev sahipleri kim evsiz kalan?
Garip mazlum ve keşmekeş,
Attan düşmüş çilekeş…
Ben doğarken yaya doğdum,
Sonradan doğruldum.
Yoktum onun taçken başında,
Hilali görmedim kaşında.
Bilir ulvi bir tınıya aşina olanlar,
Eşyaya arka plandan bakanlar,
Sonsuzluk fısıldayan yerde ne var?

Veli var…
Zalimden yana olmayan biri var.
Bu bir fıtrat mı lütuf mu?
Ya da mazlumdan yana olmak,
İkisinin ortası yok galiba.

Derdim var…
Yürek kıpkızıl, ten kıpkırmızı,
Dermanım kan kırmızı, can kırmızı.
Nar kırmızı, kar kırmızı yar sızı,
Hele bir durun dindireyim,
Sadrımdaki cinnet denen arsızı.
Bitirmek istiyorum bunu burada,
Yeterse buradayım, burada!
Tez olsun yürek sahibi,
Yetişsin tez elden!
Çalar tende çalçene her telden.

Düğün var…
Tarasın saçlarını sular, taşların,
Vebalimi bu yıkık hilal kaşların?
Savrulur sular kıskanır bulutlar,
Bulutlar sancı yüklü, doğuracaklar.

Doğum var…
Yerler Gökler bahtıma gebe,
Bekleyenler sağır hekim körebe.
Canhıraş bir bekleyiş nedir bu, ne var?
Biliyorum bir başka bu, gelen var,
Kaç gecedir beklediğim,
Derdimi doğuracak dertlerim.

Zekeriya Maral