Seni gördükten sonra ay düştü,
Şavkıyla düştü saçlarına dünyanın.
Saçlarıma da düştü nazenin,
Bir de gecenin ve suyun üstüne.
Kapandı kapılar pencereler birer birer,
Beşeri zevklerin tarak bezleri düştü.
Düştü beklentilerim…
Askılardan baş aşağı…
Sıkıştı asfalt, çakıldı cam kırıkları,
Yıkıldı yere düştü aynalar.
Serpildi, sere serpe tul- i emellerim.

Yok yok isteme benden yeniden!
Şimdi duada ellerim…
Çok ucuz, bu sözde aşkın buhurdanları.
Genzi yakan küflü terane…
Adapsız ve pervasızca…

İzmlerin zulmetini kaldırır mı bu zemin?
Bu yer bu gök havadaki kasvet…
Yüzlerdeki çilesizlik ne garip…
Şimdi duyan mı kalmadı?
Sesleri tarihin mahzenlerinden,
Rengi buğulu siması tedirgin…

Tepeden tırnağa yabancı bu sesler.
Nereye gideyim, nereden gideyim?
Bekle ve gör dediler, duada nefesler…
Duadayım zaten…
Şakağında gecenin sisli uğultusunu mu?
Yağmuru beklerken yollara düşenlerimi?

Mesrurum… Gösterir elbet Rabbim.
Dualarımın kabulünü…
Ferah sabahların efşanını,
Elbet gösterir Yüce Rabbim.

Zekeriya maral