9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1032
Okunma
Gönül ha demeden hayran oldu
Nil’in taşkın sularında akıp giden kum taneleri
Gibi ömrümün
Buda tapınaklarında sunağa hazırlanan
Kurbanlık,
Bir törenle
Hicranların girdabında dolanmaya
Ve bir o kadar da acının
Hançer yarasında gizlenmeye
Namzet olup gezinmeye başladım
Sultan diyarının masallarında…
Seni çözmek
Mısır’ın piramitleri gölgesinde oturup
Kenan illerinden geçen bir Yusuf’un kıssasında
Yeşerip
Cennet bahçelerinde gezinen meleğin
Şeytan diye bakması mıdır ilk kez
Zamandan münezzeh bir alemde
Son kez?
Ve nefslere düşürüp aşkın kokusunu
Diyar diyar sürgünlük müdür
Dünya denilen yer, atlas gibi serilirken
Ayaklarımın ucuna
Sürgünle süngü kadar yakın mesafe
Gönül ha demeden hayranda gezer.
Bir yudum su verin, bir yudum su.
Bir tarafı ateş olan kuyudan…
Bir yudum su verin, bir yudum su
Cennetle cehennem arası
Araf sayılan.
Kandır beni ey su,
Ateşe bir kez dokunan eskisi gibi olmazmış.
Ruhumda yanık izleri,
Dudağımda adların en gizlisi.
Kandır beni ey su.
M.S./2008
Kahramanmaraş