DÜĞÜN GECESİNDE MATEM TUTUTLURMU HİÇ


Dışarıda usul usul yağan karla,
Vals eden rüzgar
Bir yandan,
Nefesi yanık kokan küllerimi savururken havaya,
Öbür yanda,
Sanki,ıslık çalar gibi,
Ritim tutuyor yalnızlığıma.
Uzunca zamandır ertelediğim acılarımı
Yatırdığım masaya takılan gözlerim,
Yüreğime nakşedilmiş ucu yanık hatıralarım da.
Acısı öyle kolay kolay silinmeyecek zamanlarım.
Hafızamda durmadan yer değiştiren,
Kâh sevindiren,
Kâh,
Yüreğime keskin bıçak darbesi atarak kaybolan
Fotoğraf kareleri....
Daha, birkaç ay öncesine kadar
İçimi ısıtan,bakışlarında bulduğum huzur yok artık.
Ayrılığın, hissedilmeyen ağırlığının tabutuna,
Omuz verip,
Suskunluğa bürünen varlığını
Zamanın karanlığında,
İçimi acıtarak, nasıl yok olduğunu görüyorum.
Biliyormusun ?
Artık eskisi gibi güneş doğmuyor buralara.
Sabahlarımdan, sükûnla geceye geçiyor günlerim.
Yapılabilecek bütün duaları ederken
Yalvararak açtığım ellerim boş.
Düğün gecesini yasa bürüyen,
Beyaz gelinliğe düşen bir damla kan gibi
Bozulan o masum görüntüye
Derin bir ahhh çeken yüreğim,
Şimdi ...;
Hayatımın geçmişine ait sayfalarında seni arıyor.
Düşlediğim bütün nesneler bir bir ölüyor.
Yaşananlar ise,
Tekrar tekrar yaşanıyor...
O musalla taşında sessiz ve suskun yatan kim ?
Sen misin yüreğimin kalabalığına ölüm selâları okuyup ?
Helâllik bile almadan.
Cenaze namazını kıldıran adam yoksa ?..

Vakit gece yarısını çoktan geçti.
Aylardır içime hapsettiğim hüznüm artık taştı.
Tanrıdan tek dileğim,
Yaşarken kavuşmaktı
Olmadı !...

Vazgeçmedim.
Vazgeçmem,vazgeçmiyorum !
Biliyorum.
Vuslat ahirete kaldı !
Düğün gecesinde matem tutulur mu hiç ?

Tutmuyorum !



27.12.2008
çengelköy/İSTANBUL


H.HANDE HAGHGOUİ