Akan bir derenin kenarında oturup
Bakıyorum hayatın akışına.

Çocuklar geçiyor cıvıltılarıyla kuşları andıran
Bir ağaç meyvelerini sarkıtıyor
Yok mu diyor içinizde aç olan?

Bir kuş sürüsü geçiyor, düşüyor gölgesi
Kanatlarında özgürlüğün esintisi
Takılan yok mu diyor,
Var mı özgürlük gibisi.

Bulutlar geçiyor, geçiyor bulutlar
Hüznü yüklemiş sırtlarına
Acıların haberciliğini mi yapıyor
Yok mu diyor ağlayan?

Bir avuç toprak alıyorum elime
Sen düşüyorsun dilime.
Toprak geliyor dile, kol kola gezdiğin
Sevgilinin ayak izleri nerede?

Bir taş alıp atıyorum dereye, dere çağlıyor
Bakma diyor, aslında gözlerim ağlıyor.
Kaç vakittir, bende kendini seyreden güzel
Eğilip de yüzüme bakmıyor?

Akan bir derenin kenarında oturup
Bakıyorum hayatın akışına.

Bir rüzgar esiyor, fırtınaya mı benziyor?
Saçlarım rüzgara, rüzgar saçlarıma değiyor.
Gemiye dönüyor, kurumuş yapraklar
Yok mu diyor hayalini uzaklara yollayan?

Sen geliyorsun aklıma
Bir dere kenarında,
Dur diyorum ayaklarıma.

Dağ geliyor yanı başıma, taşları dökülüyor
Suçu bana bulma, üstümden yol geçiyor.
Dayanılacak bir yük değil, her gün
Bir parçam kopuyor?


Sen geliyorsun aklıma.
Kopuyor içimden bir parça
Gün akşama yakın.
Gece dokunma bana…
Var mı senin gibi beni alan koynuna?



M.S./2008
Kahramanmaraş