0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1126
Okunma

bir sonbahardı,
yapraklar tek tek solup dökülüyordu
yüreğimdeki ümitler gibi...
bir hazandı gidişin,
sertçe esen ayrılık rüzgarı
kaskatı etmişti yüreğimi
artık hiç sevmeyecek,
hiçbir kuş yuva yapamayacaktı yaralı yüreğime
ey beyaz güvercinim bildiğim kara meleğim,
ey canım deyip ömrümü verdiğim azrailim,
sen de yaptın ya yapacağını...
güneşe küstürdüğün gözlerimi
gecelere dost eyledim,
damlalar misali gözyaşlarımı
toprağa yağmur eyledim,
söyledim, söyledim ama dinlemedi
aşk’a sağır yüreğim
"kim var ki aşkla mutlu olan
mutluluğu bulup sarhoş olan
her ayyaş mutlak bir gün
ayrılıkla ayılmıştır bu rüyadan
sanmaki ettiğin yanına kalacak
senin de yazın bitecek, güzün olacak
seni de saracak kara bulutlar
yıldırımlar düşecek
dört bir tarafına kafesler misali
anahtarı kayıp, kilidi bile olmayan
kapılar ardında kalacaksın çaresiz
verdiğin ümitleri, ettiğin yeminleri
seni seviyorum demeleri unutup,
neydi günahım diye
düşünürken kendi kendine
aklına bile gelmeyeceğim belki de
mazi yok artık benim için,
bir bebeğin doğduğuna
ağladığı gibi ağlarım kendimce
seni sevdiğime değil, sana inandığıma
seni gördüğüme değil, sana baktığıma
cehennemde değil, aşk ile yandığıma
pişmanım şimdi...
önce Allah’ından, sonra ah’ımdan
en sonunda sevdiğinden bulasın
serkans