14
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2072
Okunma

Yüreğim çok gürültülü saki!
Sağanak sağanak yağmakta yine.
Sokak çukurlarına yığılırken gölgem,
Ayaklarımda ağır lastik kokuları...
Ayakkabılarım, bir tek onlar rehavette.
Kesilmiş süt pıhtısı genzimde saki !
Dirsek dürtülerini, bayat bakışları,
Yüzümde bin çizgiye sahte serenat...
Hiç kimse görmüyor ki ıslandığımı.
Köhne meyhanen kadar dumanlıyım saki !
Ezilmiş izmaritler kadar havasız,
Kuru iftira yükü kadar asılsızım, diyorum.
Saki, İstanbul kadar yalansız…
Şimdi nasıl bırakayım bu şehri söyle!
Hangi kara trenin vagonuna takılayım...
O gözler ah o gözler varken hele,
Söyle, hangi şehre mülteci olayım.
Saki doldur ! Doldur, bu şehre uzanayım...
Bir yudumda Marmara’da kayık,
Bir yudumda Surdibinde taş misali...
Ya da dur saki dur!
Ver şişeyi ayyaş olayım.
Git başımdan saki ! Gitmiyorum...
Beni en iyi bu şehir zulalar,
Zaten ayakkabılarım da rehavette.
O halde aç müziğin sesini !
Beni en iyi Çigan müziği paklar…
Özlem Pala