"Git ! Bunca intizarla sanma ki güler yüzün,
Bu yara kanadıkça, sırdaşın olur hüzün...”
*
Bir gün geri dönerim diyor ama gözlerin,
Sanki, pişmanlık sezdim, o mahzun bakışlarda...
Ayrılık içiriyor yudum yudum, sözlerin
Hercai menekşeler gibi açsan da karda,
Anladım, gideceksin, yine bu son baharda...

Ne sen sevmeyi bildin, ne ben vazgeçebildim,
Yıllar önce hasreti yükledin de sırtına
Ayrılık hasadında , hicranı biçebildim
Varsın gidince kopsun, kopacaksa fırtına,
Avuçlarım kan dolsa, sakın bakma ardına...

Bir tek sözün yeterdi, madem ki gidecektin,
İkimize bir dünya, gecelerim kadar dar...
Kabus gibi yıllara şimdi de nefret ektin
Madem bende bu sevda, sende bunca nefret var,
Git benden uzaklara, gidebildiğin kadar...

Oysa geceme mehtap, gündüzüme güneştin,
Nefret dolu sevdana bu can nasıl inansın
Vuslatın yokuşunda, sen ayrılığı seçtin...
Git de tertemiz sevdam, ihanete bulansın,
Git durma, benim için sen de artık yalansın

Mısralarım tükendi, ayrıldık hece hece
Alıştı yaşamaya bu yürek gayri sensiz...
Durma Allah aşkına, hemen şimdi, bu gece,
Haber vermeden çek git, ardında bırakma iz,
Yaşamadık sayalım, böyle bir sevdayı biz...

Git artık, şu gözlerim, henüz tutmadan yosun,
Öyle bakma giderken, yürek etmesin ricat,
Ömrüm hazana erdi, git artık ne olursun...
Bıraktığın enkaza, yıllar sonra dön de bak,
Tebessüm etsin yüzün, tüten sevdama inat...