5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
933
Okunma
DİLSİZ İPUÇLARI
ve anladılar ki dilsiz ipuçları
gözüküyor ışıl ışıl parıldayan bıçkınlıkta
kim bilir kaç defa renklerin karıştığı sadelikte
bir yerlerde düşürülen umutları geri almak için
tarifsiz bir huzur bulmuştu kendisinde
az ötesinde bulutların
eksiğine sınadığı zaman duruyordu
ve oldukçada temkinli sözler vardı kılavuzunda
gecenin boynuna düşen eski sırların gölgesi
belli ki dünden kalma bir vaktin devamından
ara sıra yakınlaşmıştı unutulan acılara
bu yüzden perdesini aralamış sessizliğin yankısı
sanki devrilmeyecek bir devin uykusu kaçtı
anladılar ki mazeretsiz tutkuları
varlaşıyor kimsesiz bir ırmağın akışında
kim bilir kaç defa zamanın sancılanmış halinde
hizası kaybolmuş sırada olduğu için
tuhaf bir acı duymuştu yüreğinde
biraz ilerisinde
gözden ırak tutulan sızılar vardı
ve birer birer filizlenmiş bereketli tohumlar
gözerimlerinde karışmış köklerin duyguları
uzaklara gidivermiş aniden
bu yüzden gecikmiş beklediğimiz iklimler
galiba iliştirilmiş hasretlerle her şeyden bir damlacıktılar
gözleriyle görmüştü oysa
daha dün yolcuların çoğu
birbirine benzeyen vakitlerde
yolunu yitirmiş yalnızlığı bırakarak
el verdiler yıldızlara
binlerce yıl önce sanki
geçtiler önümüzden
bir erdemin çağrılan sevgisiyle
tereddütsüz yarınların habercisine gelince
öyle anlaşılıyor ki taammüden söylemiş
bir önceki günde bulunan bir sonraki dünü
umutlar acıların teriyle büyürken
tam o sırada
birdenbire geceye adanmış türküler
ertelenmiş bir sevincin müjdesini verdiler
her dilde anlaşılan o müthiş anda
rüzgarın görünmezliğinden bir nefes ateş aldıktan sonra
çabucak kayboldular sağılmış bir zamanda